8 Ocak 2014 Çarşamba

Yarım model.....

Çok, ama çook eski dönemlerden beri tekne ustaları yeni bir model yaratabilmek için bizim de yaptığımız gibi 1/10 veya 1/5 ölçekte yarım model yaparlardı. Önce tekneyi kendilerinin beğenmesi gerekiyordu. Hoşlarına gitmeyen yerlerde tadilata gider yine kendilerince en mükemmel formu yakalamaya çabalarlardı.

Biz ise bilgimiz, birikimimiz ile yeni bir model tasarlamadık ama bütün bu birikimi modele uyguladık.
Ölçekli yarım modellerde tasarlanan ölçüler hemen hemen nettir.

Sonra usta modelin karşısına geçer, orasından burasından bakar, günlerce yanına uğramaz, bırakır gider, ara ara çıkan forma yeniden ve yeniden bakar, durur, nihayet yapacağı işten emin olup işe koyulurdu. Dünyanın hemen yerinde de bu modelleme yapılırdı. Geleneksel tekne yapımcılığının ölmediği, işine ve sanatına saygı duyan ustalar da halen yapıyorlar.

Bu aşamadan sonra yapılacak iş posta ölçülerinin  model üzerinden çıkarılması ve yalancı  postaların kesimidir.

Omurga ve baş-kıç bodoslama (varsa ayna)  hazırlanıp ayağa kaldırıldıktan sonra, yalancı postalar yerlerine konur ve işin en can alıcı 2. aşamasına geçilip "formalar çekilir". Su hattı - omurga hattı -  şiyer hattı bir başka deyişle "borda çalımı"  iyice belirginleşir. Teknenin formu ortaya çıkar.

Formaların çekilmesi sonrasında göze hoş görünmeyen yerlerde ufak tefek dokunuşlar ile "kayık can bulur".

İşte bu nedenle her amatör ve profesyonel yapımcıya planlar üzerinden 1/10 modeli yapmasının önemini vurgularız.

Model, büyük senfoninin prelüdüdür. Ana temasıdır. Temeli ve estetik bütünlüğü sağlam olan tekneler denize yakışırlar.

Romalı Vistivius ‘un dediği gibi “Mimari bir bilimdir. Üçayak üzerine inşa edilmiştir: Firmitas ( Sağlamlık) – Utilitas (Fayda) ve Venustas ( Güzellik)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder