2.6.1. Selanik Liman Kenti
Selanik, M.Ö. Makedonya kralı tarafından kurulmuştur.
Egnatia Yolu üzerinde bulunan Selanik, Avrupa ve Asya arası ticarette önemli
bir merkez haline gelir ve ekonomik açıdan önemi artar. Selanik Körfezi'nin
kuzey ucunda, korunaklı bir koyda kurulan şehir ve bu şehri çevreleyen alanlar,
arkadaki dağlara doğru yavaş yavaş yükselir. Selanik Körfezi'nin korunaklı bir
yer olması, gemilerin demirleme ve barınma imkânına sahip olması, Selanik
limanını oluşturur.
Selanik, Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli ticaret merkezi ve
limanlarından biri ve Makedonya’nın verimli topraklarından elde edilen
ürünlerin dünyaya ulaştırıldığı bir limandı. 1830’lardan sonra buharlı
gemilerin çalışmaya başlamasıyla, Karadeniz, İstanbul ve İzmir arasında bir
transit ticaret merkezi haline geldi. Avrupa endüstrisinin artan talebi,
Selanik limanını oldukça canlandırdı. Limanın demiryolu ile Avrupa içlerine
bağlanmasından sonra Selanik limanı, İstanbul ve İzmir limanlarının da üzerinde
bir ticaret hacmine ulaştı. Selanik Akdeniz çapında, ticaret sistemindeki
başlıca alışveriş merkezleri haline gelmenin yanı sıra, bölgede serpilen
ekonomilerin de odağı oldu ve limana gelen gemi şirketlerinin sayısı da artmaya
başladı
Yabancı tüccarlara, Osmanlı topraklarında ticaret yapma
imkânı veren ahitnameler, bu tüccarların mensup oldukları devletlerin
konsolosluklar açmaları ve vatandaşlarının işlerini yürütmeleri hakkını tanıdı.
İmparatorluğun önemli merkezlerinde kurulan bu konsolosluklar, bölgelerindeki
her türlü iktisadi durumu, düzenli olarak ülkelerine bildirmekteydi. Bu
bildirimlerinde, en mühim bilgileri ihtiva eden konular, dış ticaretin büyük
çapta denizyoluyla yapılmasıyla ilgiliydi. İmparatorluğun önemli dış ticaret
merkezlerinden İstanbul başta olmak üzere İzmir, Selanik, Beyrut, İskenderun ve
Trabzon limanları gelmekteydi. Bu liman kentlerinden verilen bilgilerin
başında, limanın gemi hareketleriyle ilgiliydi. Yıl içinde limana girip-çıkan
gemi sayısı, taşıdığı bayrağı, buharlı ve yelkenli oluşu, tonilatosu ve yük
bilgilerini içerirdi. (1)
2.6.2. Makedonya
Selanik’in hinterlandı olan Makedonya, verimli topraklarıyla
imparatorluğun en üretken bölgelerinden biriydi. Selanik, ekonomik dinamizminin
büyük bir bölümünü bu bölgede yetişen ürünleri Avrupa’ya ihraç ettiği tarım ve
madenlerine borçludur.
Makedonya, Balkan Yarımadası’nın verimli topraklarına
sahiptir. Beş asra yakın bir zaman Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. Tek büyük
akarsuyu Vardar Nehri, yüksekliği 2000 metreyi aşan dağları, Ohri, Prespa ve
Doyran adlı büyük gölleri, zengin topraklarından kurşun-çinko (Zletovo, Sasa ve
Toranica’da), bakır (Bucim’de), demir mineralleri, manganez, nikel, krom,
altın, titanyum, uranyum ve kömür madenleri ile ekonomisini oluşturur.
Serez ovasında yetiştirilen Makedonya pamuğu İzmir, Çukurova
ve Kıbrıs pamukları kadar kaliteli olmasa da ihraç edilen önemli ürünler
arasında yer aldı. Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında, Selanik limanının
temel ihraç ürünlerinden biri oldu. Makedonya topraklarında yetişen bir diğer
önemli ürün tütündü. Selanik ovası, Kavala bölgesi ve Üsküp civarında tütün
ekimi yüzlerce aileyi besliyordu. En aranan tütün özellikle Selanik’in
batısındaki küçük bir yerleşim yeri olan Yenice ve Kavala çevresinde
yetiştirilen tütünlerdi. Kavala limanı Makedonya tütününün ilk ihracatçısıydı.
Bu tütünün gittiği önemli yerler Avrupa (Avusturya, Fransa, İsviçre, Hollanda,
İngiltere), Amerika ve Mısır’dı.
Makedonya, çok eski zamanlara dayanan önemli bir yün
üreticisiydi. 19. yüzyılda Selanik pazarı Yenice, Doyran, Ustrumca ve Serez
yünleri aranan bir yündü. Arnavutluk ve Teselya, bu yünlerin büyük bölümünü
çekiyordu. Diğer önemli üretimlerden biri de ipekti. 19. yüzyılın ilk yarısında
ipekçilik gelişen ve iyi kâr getiren bir faaliyetti. Tahıl üretimi
Makedonya‘nın ürünleri arasında önemli yer tutar. Selanik ovasının kızıl ve
sert buğdayları, beyaz ve ağır arpa, çavdar, mısır ve yulaf belli başlı ihracat
ürünleri arasında yer alırdı. (2)
2.6.3. Ticaret
Selanik, 1487 ve 1489 tarihli kaynaklarda, coğrafi bölge
itibariyle bir tahıl dış satım merkezi olarak yer almaktadır.(3) 16. yüzyılın
tahıl dış satımı yapan başlıca merkezle arasında yer alıyordu. 1757-1758
yıllarında da yine önemli buğday dış satım merkezi olarak yer almaktadır.
Ulaşım yönünden de Selanik limanı ulaşım yoluna elverişli bir limandır. (4)
Selanik’te, 19. yüzyılın başından 1940’a kadar ticarette bir
durgunluk yaşandı. Bu durgunluk, şehir ekonomisi ile çevre bölgeleri arasındaki
sıkı bağlardan kaynaklanıyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun diğer ticaret
merkezleri gibi Selanik’te, kasılma döneminin ardından (1815-1840) dünya
ekonomisindeki büyümeden, özellikle 1838’den itibaren, Batılı güçlerle
imzalanan çeşitli anlaşmalardan yararlanmıştı.
Yapılan bu anlaşmaların hedefi emtianın, insanların ve paranın
dolaşımını kolaylaştırmaktı. (5) Bu tarihten itibaren Selanik ekonomisinde bir
kalkınma hamlesi başladı.
1839-1846 Arasında Selanik Limanındaki Hareketler
| |||||||||||
İhracat
|
İthalat
| ||||||||||
Yıl
|
Gemi
|
Miktar
|
Sterlin
|
Yıl
|
Gemi
|
Miktar
|
Sterlin
| ||||
Sayısı
|
(tonilato)
|
olarak
|
Sayısı
|
(tonilato)
|
olarak
| ||||||
toplam
|
toplam
| ||||||||||
değer
|
değer
| ||||||||||
1839
|
243
|
14 863
|
173 539
|
1839
|
243
|
15 125
|
211 036
| ||||
1840
|
385
|
19 089
|
114 098
|
1840
|
338
|
21 523
|
85 517
| ||||
1841
|
543
|
36 275
|
140 172
|
1841
|
448
|
36 524
|
135 952
| ||||
1842
|
548
|
40 527
|
163 293
|
1842
|
561
|
41 596
|
165 296
| ||||
1843
|
348
|
23 699
|
106 103
|
1843
|
355
|
25 731
|
117 296
| ||||
1844
|
487
|
34 860
|
79 901
|
1844
|
471
|
35 420
|
136 908
| ||||
1845
|
596
|
50 763
|
223 730
|
1845
|
576
|
53 081
|
219 439
| ||||
1846
|
713
|
70 295
|
312 285
|
1846
|
790
|
77 385
|
323 644
|
Kaynak: Meropi An astassaiadou Tanzimat Çağında Bir Osmanlı Şehri Selanik.
Tarih Vakfı Yurt Yayınları İstanbul 2001 s.93
1840’larda elde edilen başarıların ardından, Kırım Savaşı
döneminde (1854-55) daha iyi sonuçlar elde etti. Zira bu savaş, Karadeniz’deki
Rusya kapılarının kapanmasına yol açmıştı. Selanikli tüccarlar, daha önce
Karadeniz sahil şehirlerinde gerçekleştirmiş oldukları ticari sözleşmelerden
yararlanarak hemen işe başladılar. Öncelikle Osmanlı başşehrinin buğday
ihtiyacını karşıladılar. Ayrıca, Avrupa’daki tahıl hasadında görülen bir dizi
olumsuzluktan yararlanmayı bilen Selanikli tüccarlar, gücü tükenmiş Rus tüccarlarının
yerine geçti.
1860-1870 arasında, Selanik ticareti gerçek bir altın on yıl
yaşadı. Osmanlı liman şehirlerinin bazılarıyla paylaştığı bu refah, Yeni
Dünya’yı sarsan politik krize sıkı sıkıya bağlıdır. Amerikan İç Savaşı
Avrupa’da büyük bir pamuk kıtlığına yol açmıştı. İyi kaliteli Selanik ve Serez
pamuğu bu on yıl boyunca Avrupalıların ihtiyacının önemli bir bölümünü
karşıladı.
19. yüzyıl ortasından itibaren Selanik’e damgasını vuran
ekonomik büyüme, 1875’te Bosna krizi, 1876-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’yla birlikte
belli bir yavaşlama geçirdi. Ancak bu yavaşlama, gerileme anlamında değildi. İş
dünyası için Selanik, 19. yüzyılın son çeyreğinde, Doğu Akdeniz’in hassas
noktalarından biri oldu. Denizlerdeki hareketlilik, Osmanlı İmparatorluğu’nun Rumeli
vilayetlerinin 1875’ten itibaren tanık olduğu ard arda gelen krizlere rağmen,
Selanik limanındaki trafik, 1870-1890 arasında üç katına çıktı. 1872’de limana
giren ve çıkan 418 vapur varken, 1889’da bu sayı 1254’e ve 1890’da 1354’e
ulaştı.(6)
1888'den sonra, Orta Avrupa rekabetinin yarattığı tehdit,
yerel girişimcilerin üretimi yoğunlaştırmalarına yol açtı. Demiryolu taşıma
ücretlerinin tedrici olarak azalması, daha büyük kârlara olanak hazırladı. Kısa
zamanda demiryolu istasyonu çevresindeki semt, bir sanayi bölgesine dönüştü.
1888-1892 yılları arasında sigara üretimi iki, tuğla üretimi üç kat arttı.
Pamuk ipliği üretimi 1886'da 599 tondan dan 1891'de 1.475.000 tona fırladı,
kömür ithalatı 1889-1892 arasında üç kat artış göstererek 24,376 tona çıktı. Un
üretimi de arttı. 20. yüzyılda üretimdeki artışlar, özellikle yerel ürünlerin
rekabet gücünü artıran ithalat vergilerindeki %3'lük artıştan sonra daha da hız
kazandı. Tekstil sanayii, girişimcilerin büyük bölümünün ilgisini yönelttiği
alan oldu. (7)
Sınai büyüme, kentleşme, bankacılık faaliyetleri, batı
Makedonya göçmenlerinin sürekli gönderdikleri havaleler, sınai ürünlerine
dönüşüm, Avrupa’nın beğeni ve alışkanlıklarını benimsemesi gibi etkenlerin
tümü, Makedonya'daki ticari eğilimleri etkiledi. 1860'lardaki refah yıllarının
büyük bölümünde bir milyon poundun altında kalan ithalat, 20. yüzyılın başına
değin hep bir milyonun üstünde gerçekleşti. 1899 sonrası ithalat sürekli olarak
iki milyonu aştı. 1908'de üç milyon,1912'de dört milyon, 1864 ve 1912 arasında
ihracat, genellikle bir milyon pound ortalamasında oldu. (8)
2.6.4. Sanayi
Selanik’te, 1820'lerden bu yana ayakta kalmayı başaran 35
ipek ipliği fabrikası, 1840'larda ilerleme kaydederek ipek sanayii oluştu ve
1870'Ierin sonuna kadar sınai sektör içinde birincil konumunu korudu. 1873
yılına Selanik'te 950 işçinin çalıştığı 475 iplik eğirme tezgâhı barındıran 18
ipek fabrikası bulunuyordu.(9)
1870'lerden başlayarak 1888’de Orta Avrupa’yla bağlantısını
kuran demiryolu hattının açılması, Sırp-Osmanlı ve Rus-Osmanlı Savaşları
nedeniyle silahlı kuvvetlerin Selanik'e yığılması ve göç hareketlerinin kente
gelmesiyle birkaç un fabrikası, bir pamuklu dokuma fabrikası, bir alkollü içki
fabrikası ve bir tuğla fabrikası kuruldu. 1880'lerde, pamuklu dokuma
fabrikaları genişletilerek sayıları artırıldı. (10)
Selanik’te, 1854’den 1912 Balkan Savaşı’na kadar geçen süre
içinde irili ufaklı 33 fabrika işletmeye açıldı. Bunlardan 1854 yılında
Allatini Un Fabrikası, 1870’de Salas İplik ve Dokuma Fabrikası, 1880’de
Allatini Kiremit ve Tuğla Fabrikası, 1884’de Osmanlı Reji İdaresine ait Tütün
İşleme ve Sigara Fabrikası, 1886’da Torrez Mizrahi İplik Fabrikası, 1892’da
Olimpos Bira Faabrikası, 1896’da Selanik Belediye Mezbahası, 1905’de Torres ve
Ortakları Dokuma Fabrikası, 1907’de Nusla Kardeşler Deri İşleme Fabrikası,
1909’da Turpalı Kardeşler İplik Fabrikası, 1910’da Osmanlı Kumaş ve Bez
Fabrikası vb birkaç sabun ve makarna fabrikası kuruldu. Bunun yanı sıra birkaç
demir dökümhanesi de ortaya çıktı. (11)
2.6.5. Liman
Selanik Körfezi, gemiler için demirleme imkânı sunan
mükemmel doğal bir limandı. Selanik, ilk kez 4. yüzyılda, “bir mühendisin
çalışmaları sayesinde” limana kavuştu.
Osmanlı’nın fethinden itibaren gemiler, eski Bizans limanının tamamen kumla
dolmasından dolayı, deniz kıyısındaki surlar boyunca demir atmaya
başladılar. Gemilerin kıyıya
yanaşamaması nedeniyle yükleme/boşaltma mavnalar aracılığıyla yapılıyordu.
Mallar karaya çıkarıldığında da insanlar sırtlarında taşıyorlardı. Selanik’in
aktif dış ticareti, yüzyıllar boyunca varlığını iskele hamallarının ve
yükçülerin kas gücüne borçluydu. (12)
Selanik, Adriyatik'ten Karadeniz'e ve Tuna'dan Ege'ye giden
ana yolların kavşak noktasında kurulmuş olmasından dolayı, önemli bir transit
limana dönüşmüş ve daha 18. yüzyılın başında dünya pazarlarıyla bütünleşmişti
Selanik 1830'larda yalnız Makedonya'nın değil, Osmanlı Balkanları'nı kapsayan
çok daha geniş bir içbölgenin ekonomik açıdan doğal giriş çıkış limanı olma
ayrıcalığını korumuş. (13)
1865 yılında Selanik Limanı’na 521 yelkenli, 225 buharlı
toplam 746 adette 173,335 tonilatoluk gemi gelmiş, 525 yelkenli, 225 buharlı
toplam 750 adette 174,807 tonilatoluk gemi çıkmıştır. (14)
Selanik, 1845-1875 arasındaki otuz yıllık hızlı büyümeden
yararlanmanın ardında, daha evvel şehirde bazı altyapı donanımlarının
temellerini atmasına borçluydu.
Avrupa’ya ve İmparatorluğu’nun başşehrine demiryollarıyla bağlanan
Selanik Limanı, Balkan metropolünü Doğu Akdeniz’deki transit ticaretin
kavşaklarından biri oldu. Bu da, İmparatorluğun diğer liman şehirlerinde de
demiryolu ve deniz trafiğinin birbirine kavuşması, umudunu artırdı.
Selanik limanı, 1852’den beri yetersiz ve ilkel durumda
kalmıştı. Yerel tüccarlarla yabancı konsolosluklar 1897'de, Osmanlı hükümetinden
limanın genişletilmesi ve yenilenmesini istediler. Hükümet bu isteği kabul
etti. Selanik limanını yenileme ve geliştirme projesi, bu amaçla kurulan
(Societe Ottomane d’exploitation du Port de Salonique) şirketine verildi. Proje
işi yedi yılda tamamlayacaktı. Uzun süren bir çalışma sonucu tam olmasa da
çağdaş ihtiyaçları karşılayabilecek hale getirildi. (15)
Selanik Limanının 1883 yılında demiryollarıyla Sırp, Bulgar
ve Avusturya-Macaristan ağlarına bağlanması sonucu, Balkan güçleriyle doğrudan
ilişkiye girdi. Akdeniz’deki güçler açısından Selanik, özellikle Fransız ve
İtalyan malları için Sırbistan ve Bulgaristan’a nüfuz noktası oldu. İngiltere,
Belçika ve Almanya da bu yeni durumdan yararlandı. Herkes, kâr elde etmeye
hazırlandığı yeni ve kesin pazar alanlarını görebiliyordu. Buna ilaveten,
Sırbistan’ın ve Bulgaristan’ın büyük bölümünün ürünleri de Selanik Limanı ile
denize ulaştı. Avusturya, Almanya, Orta ve Güney Avrupa için Selanik, Mısır’a
ve Ortadoğu’ya ulaşmanın en kısa ve en hızlı yolu oldu.(16) Selanik limanının boşaltma faaliyetleri,
1870'lerde 900,000 tonu ancak bulan liman, 1880'lerde bir milyon tona ulaştı.
1890 ile 1907 arasındaki döneminde 1.5 milyon tonu aştı; 1908-1912 arasında ise
iki milyon tona ulaştı. (17)
2.6.6. Ulaşım
Egnatia Yolu ya da Via Egnatia M.Ö. 2. yüzyılda Roma
Cumhuriyeti tarafından inşa edilen yoldur. Bu yol, Illyricum, Makedonya ve
Trakya bölgelerinden geçer. Yolun geçtiği bölgeler günümüzde Arnavutluk,
Makedonya, Yunanistan ve Türkiye topraklarındadır. Dıraç'tan (Arnavutluk)
başlayarak Selanik'e kadar uzanır. Yol Trakya Bölgesi'nden geçerek Byzantion'a
(İstanbul) ulaşır. Yaklaşık 1120 km uzunluğundadır. Diğer önemli Roma yolları
gibi 6 metre genişliğindedir.
İç bölgelerden limana ulaşım, değişen sayılardaki yük
beygirleri ve onlara eşlik eden silahlı muhafızlardan oluşan kervanlarla
yapılırdı. 1859'da Selanik'le iç bölge arasında haftada 2-3.000 at ve katır
gidip geldiği tahmin edilmekle birlikte, bunların sayısı zaman zaman 5.000'e
dek ulaşabiliyordu. Bununla birlikte, 1860’larda Selanik ve iç bölgenin büyük
kent merkezleri ile Avrupa arasındaki telgraf iletişimi kuruldu. (18)
2.6.7. Demiryolu
1856 Islahat Fermanı ile ülkede gerçekleştirilecek
yenilikler arasında devletin kalkındırılması için bayındırlık işlerinin yanı
sıra kanal, liman, yol ve demiryollarına da yer verilmişti. Ancak demiryolları
yapımı büyük miktarda sermaye ve teknoloji gerektirdiği gibi, bu işi yürütecek
teknik elemanlara da ihtiyaç vardı. Osmanlı Devleti ise bunlardan hiç birine
sahip değildi. Bu sebeple yabancı şirketlerin demiryolu yapma teklifleri
değerlendirmeye alırdı.
Osmanlı yöneticileri de en az Avrupalı emperyalistler kadar
demiryolu yaptırmak istiyorlardı. 1860'da Abdülmecid'in Nazırları Fuad ve Ali
Paşaların da büyük bir demiryolu programı hazırlamışlardı. Bu programa göre;
"Balkan Yarımadası'nın bir ucundan öteki ucuna gidecek olan bir demiryolu,
İstanbul ile Tuna arasında ulaşım sağlayacak ve İstanbul’u Viyana ve Paris'e
bağlayacaktı. Bu tasarıya uygun olarak İstanbul-Bağdat arasında, bir ana hat
döşenecekti." Abdülaziz ve II.
Abdülhamit de bu konuda çok istekli davranmışlardı. Çünkü demiryolu ülkede
iktisadi gelişmeyi sağlayacağı gibi merkezi otoritenin gücünün diğer bölgelerde
de hissedilmesi sağlanacaktı.
Avrupa sermayedarlarını, Anadolu’da demiryolu yapmaya iten
en önemli neden; hammadde ve pazar gereksinimleri olmuştur. Hat yollarının
nereye uzanacağını işi alan yabancı şirketle, onun ülkesinin çıkarlarını
belirlerdi. Bu işe girişen İngiliz, Fransız, Avusturyalı, Belçikalı ve Alman
sermayedarlar açısından demiryolları, kârlı yatırım imkânları sağlıyordu. Kısa
hatlar daha kârlı görünüyordu. (19)
1870'lerin başında durum değişmeye başladı. Avrupa sınai
merkezlerinde gittikçe büyüyen üretim Balkan pazarlarının daha sistemli
faydalanmaları gerektiriyordu. Selanik'i Mitroviçe'ye bağlayan ve 1871-1874
arasında inşa edilen ilk demiryolu hattının yapımı, İngiltere, Fransa,
Avusturya ve Belçika sermayesiyle, Baron Maurice de Hirsch'in yönetiminde inşa
edildi. İnşa edilen bu demiryolu, geniş Balkan demiryolu ağının bir parçasıydı.
Bu hat, 1888'de Üsküp yoluyla Sırbistan ağına bağlanmasıyla Selanik'in
Avrupa'yla doğrudan bağlantısı kurulmuş oldu. 1891 ve 1894 arasında Selanik'ten
batı Makedonya'nın en büyük kenti olan Manastır'a dek uzanan ikinci bir hattın
inşası Deutsche Bank'ın verdiği sermayeyle tamamlandı. 1893-1896 arasında inşa
edilen üçüncü hat, Osmanlı Bankası ile Banque de Paris et des Pays-Bas
finansmanıyla, Selanik'i Dedeağaç yolundan İstanbul'a bağladı.(20)
Demiryolları, bir bütün olarak Makedonya ekonomisinin
gelişimini olağanüstü etkilemekle birlikte, en hızlı ve en büyük değişime
uğrayan, bu üç hattın da varış noktasını oluşturan Selanik oldu. Bu
demiryolları, Kavala hariç tüm diğer tali limanları, Balkanların güneyindeki
tüm ticareti Selanik limanına kanalize etti. Eskiden Avusturya-Macaristan'la
doğrudan ticaret ilişkileri olan Leskoviç, Kilan, Niş, Üsküp, Mitroviçe,
Priştine ve Bosna ile Sırbistan'ın güneyindeki diğer kasabalar, ilk hattın
açılmasından sonra ticaretlerinin yönünü Selanik'e çevirdiler. Demiryolu
hattının işlediği Florina (Kınalı), Kastoria (Merhametli), Kozani (Sarıgöl),
Serez, Drama ve çeşitli diğer kasaba ve köyler de siparişlerini Selanik'e
yönelttiler. (21)
Demiryolu hattının tamamlanmasından sonra, Batı ve Kuzey
Avrupa limanlarıyla deniz yolu bağı önemli ölçüde ilerledi. Her ulustan
çeşitli şirketler 1870'lerden başlayarak, özellikle de 1888'de Selanik limanına
düzenli gemi seferleri başlattı. Yükleme ve boşaltma tesislerinin olmamasına,
hammal birliklerinin yüksek ücretler talep etmesine ve 1909'a değin limanla
istasyon arasında demiryolu hattının bulunmamasına rağmen, deniz taşımacılığı
hızla büyüdü. Makedonya ekonomisini yönlendirmek üzere ithalat, ihracat,
sevkiyat, yükleme ve boşaltma acentaları ve çeşitli perakendeciler,
temsilciler ve aracılar Selanik'te iş kurdular. (21)
2.6.8. Selanik Limanı İnşaatı ve Rıhtımların Genişletilmesi:
Selanik limanı, 19. yüzyılın son çeyreğinde çok yoğun bir
faaliyet evresi başlamıştı. Düzenli bir limanın olmaması giderek kendini
hissettiriyordu. Limanında yükleme ve boşaltma işlemlerini kolaylaştıracak
hiçbir düzenleme bulunmamaktaydı. Dalgakıran yokluğu, rıhtımın darlığı ve kötü
durumu, gümrükte yeterli araç yokluğu, rıhtım ile gar arasındaki mesafe,
malların masrafını önemli ölçüde artırmaktaydı. (22) Sayıları giderek artan
Avrupa denizcilik işletmeleri, Selanik limanı ve bölgesinin düzenleme ve
yenilenmesini istediler.
Bakanlık, Doğu’daki kamu çalışmalarıyla isim yapmış bir
müteşebbis olan, Fransız yurttaşı Edmond Bartissol’un Société Ottomane de
Construction du Port de Salonique şirketi ile mendirek, dok, rıhtım, antrepo ve
gümrük binalarının yapılması, çağdaş ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir liman
inşaatı sözleşmesi 8-20 Temmuz 1896’da İstanbul’da imzalandı. Fransız
müteşebbisin işten kârı yalnızca devlet ödeneği olan 6,5 milyon frank değildi.
Sözleşmeye göre mülk sahibi Bartissol olacaktı; denizden kazanılacak yaklaşık
25 hektarlık arazi hiç kuşkusuz işin en cazip kısmıydı.(22)
Edmond Bartissol’un Société ottomane de Construction du Port
de Salonique şirketi, yapılan sözleşme hükümlerinin tamamını yerine getiremedi.
Bu durum müteşebbisi “Çalışmalara on iki aylık süre içinde yeniden başlama ve
padişah iradesinin tarihinden sonraki beş yıllık süre içinde tamamlama”
yükümlülüğüyle karşı karşıya bıraktı.
(23)
Başta mavnalarla malların taşınmasını sağlayan ve ekmek
kapılarının kapanmasından endişe eden hamalların güçlü tepkisi, Hazine ile Şark
Demiryolları Şirketi arasında, demiryolunun geçtiği bölgelerdeki mülkiyet
hakları konusunda baş gösteren ciddi anlaşmazlıklar nedeniyle, liman inşaatının
gecikmesindeki sebeplerdi. Bu engellere rağmen, binaların büyük bölümü 1901’de
tamamlandı ve şirket Ocak 1902’de işe başlayabildi. (23)
Selanik rıhtımı, yalnızca gemilerin yanaştığı ve bağlandığı
bir yer değildi; aynı zamanda şehrin vitriniydi. Yeni otellerin tümü, karma bir
müşteri kitlesine hitap eden kafeleri, sinemaları ve eğlence yerleriyle Ege
havasını yaşatan bir liman oldu.
2.6.9. Düzenli Gemi Seferlerin Başlaması
Selanik'in ticari konumu, 1830'ların ortasından itibaren
deniz ticareti canlandı ve1836-1839 yılları arasında ithalat ve ihracat arttı.
1840'larda Avusturya-Tuna Buharlı Gemi Şirketi, Selanik'le İstanbul arasında bir
"nehir gemisi" hattı açtı. İki yıl sonra, Avusturya Lloyd Şirketi bu
hattı devraldı ve Volos, Pire, Syra, Korfu, Trieste ve diğer Adriyatik
limanlarına da seferler başlattı.
1844'te Ottoman Steam Navigation Company de bu hatta girdi.
1845'ten itibaren bazı geçici gerilemelere karşın ticarette olumlu bir gidiş
görüldü.1853'te, Fransız Messageries Maritimes, Selanik’e düzenli seferleri
başlattı. Amerikan İç Savaşı ve buna bağlı olarak Osmanlı pamuk ihracatındaki
artış, 1860'larda Selanik tüccarları için adeta bir teşvik unsuru oldu. Bu
yıllarda, hepsi başarılı olmasalar bile çeşitli Osmanlı, Rus, Yunan, Mısır ve
İtalyanlar, hatlarını Selanik'le bağlantı kurma girişimlerinde bulundu.
Ingilizlerin (John Andrews ve Joseph Pritchard) 1829’da
kurduğu imtiyazlı Tuna Buharlı Gemicilik Şirketi, Tuna’dan (Galati) başlayarak
Karadeniz üzerinden Trabzon ve İstanbul’a giden oradan da Selanik ve İzmir’e
devam eden düzenli bir hat başlattı.(24) London Steam Navigation Company ve
Trinacria (Palermo) Şirketi de, Ocak 1873’ten itibaren
Messina-Pire-İzmir-Selanik-İstanbul hattını başlattı. (25)
Buharlı vapurların çalışmaya başlaması Selanik’i, Doğu
Akdeniz’in ve Karadeniz’in tüm limanlarına, Güney Rusya’ya, Yunanistan’a ve
belli başlı adalara, Avusturya, İtalya, Belçika, Hollanda ve Almanya’ya
bağladı. Osmanlı döneminde Selanik Limanı, Doğu Akdeniz’de bu kadar iyi ulaşım
sağlayan önemli bir Liman Kenti olmuştur. (26)
Açıklamalar
:
1. Mübahat S.
Kütükoğlu Osmanlı İktisat Tarihi Bakımından Konsolos Raporlarının Ehemmiyet ve
Kıymeti.s.151-152
2. Meropı
Anastassıadou. Tanzimat Çağında Bir Osmanlı Şehri Selanik 1830-1912 çeviren
Işık Ergüden Tarih Vakfı Yurt Yayınları 2010 2. Baskı s. 93-98
3. Nicolas
Vatin. Rodos Şövalyeleri ve Osmanlılar. Doğu Akdeniz’de Savaş, Diplomasi ve
Korsanlık Tarih Vakfı Yurt Yayınları İstanbul 2004 s,38
4. Nicolas
Vatin a.g.e. s.289
5. Meropı
Anastassıadou. a. g. e. s.94
6. Meropı
Anastassıadou. a. g. e. s.96
7. Basil C.
Gounaris Selanik Doğu Akdeniz’de Liman Kentleri Selanik (1800-1914) Tarih Vakfı
Yurt Yayınları İstanbul 1994 s. 109
8. Basil C.
Gounaris. a. g. e. s.110
9. Basil C.
Gounaris, a.g.e. s.107
10. Basil C.
Gounaris, a.g.e. s.109
11. Orhan
Türker. Osmanlı Yönetimi’nin Son Yıllarında Selanik’te Sanayi ve Ticaret.
Makale
12. Meropı
Anastassıadou. a. g. e. s.44
13. Basil C.
Gounaris, a.g.e. s.105
14. Mübahat S.
Kütükoğlu Osmanlı İktisat Tarihi Bakımından Konsolos Raporlarının Ehemmiyet ve
Kıymeti. s.152-153
15. Basil C.
Gounaris, a.g.e. s.108
16. Meropı
Anastassıadou. a. g. e. s. 97
17. Gounaris,
a.g.e. s.108
18. Gounaris,
a.g.e. s.105-106
19. Doç. Dr.
Hüseyin KALELİ Osmanlı Döneminde Karadeniz Bölgesi’ne Demiryolu İnşa Tasarıları
Makalesi.
20. Gounaris,
a.g.e. s.107
21. Gounaris,
a.g.e. s.108
22. Meropı
Anastassıadou. a. g. e. s. 135
23. Meropı
Anastassıadou. a. g. e. s. 137
24. Wofgan
Müller. İstanbul Limanı Tarih Vakfı Yurt Yayınları İstanbul 1998 s.95
25. Wofgan
Müller. A.g.e. s.129
26. Meropı
Anastassıadou. a. g. e. s. 135
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder