8 Ocak 2014 Çarşamba

KÜÇÜMEN NOTÇUKLAR.

DOKUZ OTURAK KARAYA ÇIKMAK…..Çektirilerin büyüklükleri oturak sayısına göre belirlenirdi. Kâtip Çelebi çektirileri şöyle anlatıyor: “Önce çektdirir çeşitleri ki oturak sayısı bakımından birbirlerinden ayrılır ve adlandırılır. On oturaktan on yedinciye varınca FİRKATE, her küreği ikişer, üçer adam çeker. On sekiz, on dokuz oturağa PERGENDE derler. On dokuzdan yirmi dörde varınca KALİTE’dir. Yirmi beş oturaklısına KADIRGA denir, her küreğini dörder adam çeker.  Yirmi altı dan otuz altı oturaklıya  BAŞTARDA derler, karpuz kıçlı olur.Her küreği altışar, yedişer adam çeker."

“Dokuz oturak oturmak” baştan dokuzuncu oturağa kadar karaya, taşa, kuma çıkmak, yani fena halde “oturmak”

ALARGA = largo (İt.)açık denizden allagare, açığa çıkmak. Alarga= açıkta.

Kâtip Çelebi Tuhfetü’l Kibar Fî  Esfari’l Bihar (Deniz seferleri Hakkında Büyüklere Armağan) eserinde şöyle anlatıyor: “
Donanma taşrada iken kazaklar caiz ki İstanbul Boğaz’ından içerü girerler deyû Rumeli yakasını gezmeğe kalkup Karaharman önünde yedi sekiz mil alargada  yerden giderken kapudan gemisinin direk başında olan gözcü “Köseler göründü!” deyû haber verdi. Anlar ıstılahında ( onların deyimlerinde)  köseler, şayka ve Kazak demek imiş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder