Kısaca ve basitçe tanımı grandi direği pruva direğinden uzun olan çift direkli bir armadır.
"Valora" Grandi randa mizena markoni yelkenle donatılmış |
Randa armada
yelkenlerin üst yakasındaki çubuğun adı bumba değil, gizdir. İngilizce gaff’ın
tercümesi de dolayısıyla giz olmaktadır. Bumbanın İngilizcesi boom’dur.
Latin
yelkenlerde ise üst yaka bir bumbaya değil, serene bağlıdır. Bumba yan
yelkenlerin alt yakalarını çekmek ve bağlamak için kullanılan çubuktur. Üst
yakalardakine seren, yarım seren veya giz denir.
Giz aslında bir
yarım serendir. Orijinal ve her iki yelkeni de randa armalı skunırlarda iki giz vardır: Veleıstralya gizi (veledistralya
daha doğru olabilir) ve randa gizi. Gizler bağlandıkları yelkenlerin adlarıyla
anılır. Ama bence yelkenler artık pruva ve grandi yelkenleri ve dolayısıyla
gizler de pruva ve grandi gizleri olarak adlandırılabilir.
Resimdeki
schooner’da (bugün uskuna olarak adlandırıyoruz ama sanırım konuya yelken
armaları tarihi açısından bakıldığında goletta, gulet veya skunır daha doğru
terimlerdir) babafingolar yok ama yeri gelmişken kanımca bu terimin de yanlış
kullanıldığını belirtmek istiyorum. Skunır direklerinde babafingolar değil,
gabyalar olur. Her nedense popüler kullanıma babafingo kelimesi yerleşmiş. Oysa
bu teknelerin ilk belirdiği dönemlerde yazılmış bir Osmanlı kaynağına
baktığımızda, babafingolu değil gabyalı uskuna veya kabasorta diye bir arma
tipinin olduğunu görmekteyiz. Nasıl olmuşsa daha sonra babafingo terimi popüler
kullanıma girmiş ve böylece gabya çubuğunun atlandığı bir terim belirmiş, sanki
babafingo çubuğu onsuz olabilirmiş gibi. İlginç bir şekilde, latin armalarda
ablilere de Bodrum yöresinde bir zamanlar gabya dendiğini duydum.
Yukarıdaki Resimdeki skunırın
direkleri tek parça ve bu yüzden de, yapıldığı dönemdeki adlandırmaya sadık
kalacak olursak, bu bir auxiliery bald-headed schooner, yani yardımcılı kel
skunır. Yardımcılığı makinesi olmasından, kelliği de skunırların neredeyse
değişmez özelliği gabya çubuklarının ve bunlara açılan pik yelkenlerinin
olmamasından kaynaklanıyor.
“Cutter-rigged
schooner” günümüze ait bir kavram olabilir ama ne geçmişin ne de bugünün çift
direkli yelkenlileri için kullanıldığını hiç duymadım. Neticede her ikisi de
arma tipi. Dolayısıyla, ancak ya biri ya da diğeri olabilir; veya brig-schooner
gibi melez bir formdan bahsedilebilir. Ama tek direk armasıyla çift direk
armasını birleştirerek melez bir form yaratmak pek mümkün gözükmüyor. Cutter ya
da Türkçe terminolojide kotranın ana özelliği baş yelkenleri değil, ana yelkeniyle
baş yelkenlerinin yarattığı özel kombinasyondur: Direğin yeri, ana yelkenin
toplam yelken alanına oranı, nispeten geniş bir trinket alanı yaratılması vb.
(Gerçi günümüzde böyle bir kullanım var; modern yelkenlilerde iki ön
yelkenliler cutter olarak adlandırılabiliyor. Ayrıca ikinci bir not olarak da
on dokuzuncu yüzyılda skunır arma cutter’ların olduğunu belirtmek gerekiyor ama
buradaki cutter terimi tamamen farklı bir sebebe dayanıyor, armayla ilgisi
yok).
Diğer yandan,
skunır ile kotra (veya schooner ile cutter) arasında bir akrabalık ilişkisi de
görülebilir. Skunır sanki kotranın iki direklisi. Skunerın pruva direğini bir
an için unuttuğumuzda, karşımızda bir kotra belirir. Zaten gerçek bir skunır
olması için pruva yelkeninin alanı (eski terminolojiye göre veleıstralya
yelkeni) ön yelkenlerle birlikte ana yelkenin alanını dengeleyecek (eşitleyecek
demiyorum) ya da neredeyse dengeleyecek kadar olmalıdır. Bu açıdan
bakınca, her iki arma tipinin de aynı esasa dayandığı düşünülebilir; yani
yelken merkezinin gerisinde epey güçlü bir yelken alanı. Ya da kotranın boyu
belli bir sınırı geçmesinin doğal sonucunun skunır olduğu ileri sürülebilir.
Her ikisinde de ana yelkenin yeri ve işlevi son derece benzer gözüküyor. İlginç
bir şekilde her iki arma tipinin coğrafi kökeni de aynı bölgedir.
Timuçin BİNDER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder