6 Ekim 2014 Pazartesi

Hırvatistan FALKUSA'sı.

Bütün Akdeniz çanağına kıyısı olan ülkeler son yıllarda geleneksel teknelerini yeniden piyasaya çıkartıyorlar. Hırvatlar da bu akıma kapıldılar. Çok da iyi ettiler.

Teknenin yapımındaki zerafet ve kabuk cıdar inceliği dikkat çekici. Ayrıca küreklerin uzunluğuna koşut olarak düzenlenen ıskarmozlara dikkat edin.
 
Arma "Latin yelken"

Batı Akdeniz geleneğinden biraz farklı olarak uzun bir cıvadra ile flok zaman zaman trenket taşıması.
Falkusa baş/kıç bir nadir örneklerden biridir, ortalama uzunluğu 8 metre eni 3 metredir.120 m2 (!) (1300sq ft)lik devasa Latin yelken alanına göre düşük draflıdır. Yelken ve kürekte çok hızlı bir tekne olup 8 ila 12 knot’lara ulaşabilir. Kendine özgü tarafı falke denen ek parampetlerini av sırasında çıkarılabilmesidir Bu parampetler bordayı yükselterek açık denizde güvenlik sağlar.  Ağları toplamak için de çıkarılırlar. Tekne sekiz (8) ton tuzlanmış balık veya aynı ağırlıkta fıçılar taşıyabilir.
Sağlamlık ve gücünü geleneksel olarak inşa edilen falkusalar volkanik bir ada olan  Svetc’da yetişen selviden alıyor. Omurga meşeden yapılıyor.
Tipik bir falkusa mürettebatı 6 adamdır. Her biri 7 ila 9 metre olan kürekleri ayakta çekilir veya hamla edilir. Avın ekonomik olarak işe yarayabilmesi için seferler 20 ila 25 gün sürerdi.  Yemek pişirme, bulaşık, tamirler, kötü havalarda sığınmalar dışında net olarak 10-12 gün av süresi kalıyordu.
Replika Comeza-Lisboa ("Komiža-Lisbon") falkusa 1997 yılında inşa edildi ve 1998 Lizbon Dünya Fuarında teşhir oldu. Falkusa’nın yeniden hayata dönüşü anlamlı bir ilgi kazanıp 5 dokümanter film yapıldı. 1998 de UNESCO Dünya Mirası listesine alındı.

1999 yılında UNESCO ve tekne yapımcısı Velimir Salamon’un dokümantasyonları ile 5 metrelik Molo inşa edildi.  Komiža kentinde yapılan teknenin 6 Aralık tarihinde suya inişi sırasında Avrupa Denizcilik Mirası sekreteri Hollandalı Thedo Fruithof hazır bulundu. İkinci ve tam ölçekli Miluka 2005 yılında tamamlandı.

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder