15 Temmuz 2017 Cumartesi

1513'ün şaşırtıcı Piri Reis Haritası

Tercüme.
1513'ün şaşırtıcı Piri Reis Haritası: Keşifden önce Antarctica'yı yüzyıllar önce gösterdi, ancak buz kılıfı olmadan 

1929 yılının sonunda, Alman ilahiyatçı Gustav Deissmann, Topkapı sarayı kütüphanesinde çalışıyordu. Eski kayıt ve objeleri katalolarken kenara atılmış nesnelerin arasında ceylan derisi bir parşömen buldu. Bu parşömen üzerine çizilmiş bir harita vardı ve Deissmann Güney Amerika kıtasının çevresi olduğu görmekten şaşırtmıştı. Günümüzde Piri Reis haritası olarak bilinen parşömeni kurtardı. Üzerinde çalıştığı harita 1513 yılında Hacı Ahmet Muhittin Piri tarafından imzalanmıştı. Haritacılığının yanı sıra Piri Reis Osmanlı Donanmasında amiraldi. Açıklamasında 20 harita ve başkaca haritaları kaynak olarak kullandığını beyan ediyordu. Sekiz tanesi “ptolemak” (Helenistik veya Yunan dünyasında II. Yüzyılda bilinen haritalar), dört Portekiz haritası, bir Arap haritası ve bir de Kristof Kolomb’un çizdiği harita. 



Bu korumaya alınan basit ceylan derisi parça haritacılık dünyasında yoğun tartışmalara temelini oluşturmuştur. İlk olarak, harita keşfinden 300 yıl öncesinden Antartik kıtasını gösteriyordu. Sadece bu da değil, kıt’a 6.000 yıl önce üzerine kaplanan buzullardan arınmış kara parçası olarak görülüyor.


Cosa’nın Dünya haritası(1500). Cuba o tarihte de bir ada olarak görünüyor.

Bu tartışma, 1965 yılında Prof. Charles Hapgood’un yayımladığı Eski Deniz Kralları Haritası kitabında öne sürdüğü Antartika teorisi ile çürütüldü. New Hampshire Üniversitesinde öğrencileri ile birlikte incelediği Piri Reis haritasında açıklanması olanaksız birçok nokta olduğunu buldu. 


Daha az kabul gören hipotez ise Piri Reis’in Venezuela ve Brezilya’yı gösterdiğine inanılan korölasyon.

Sadece buzullarından arınmış Antartik değil, ama haritanın 16 Mart'ın sonuna kadar Avrupa haritacıları tarafından kullanılmayan bir metodoloji olan Mercator Projection kullanılarak çizildiğini fark ettiler.

Flaman haritacı Gerardus Mercator 1569 yılında silindirik projeksiyonu tasarlamıştı. Grekler Dünyayı bir sfer olarak kabul edip, astromi ve geometri bilgilerini de ekleyerek enlem ve boylamı hesaplayıp silindirik haritalar yapma olanağına sahipti. (The Greeks had the ability to create cylindrical maps utilizing their knowledge of the Earth as a sphere, along with the astrological and geometric skills to calculate latitude and longitude.) Merkator Projeksiyonu 1760 yılında keşfedilen kronometreden önce mutlak doğru değildi. 


Piri Reis Haritasında Arjantin Patagonyası ve Falkland Adaları korölasyonu.

Piri Reis haritasının çiziminde Merkator Projeksiyondan eski Grek kaynaklarından faydalandığı açıklanabilir, fakat Antartik kıyasının buzullarından ayrılmış kara parçası olarak tasfiri hiçbir şekilde açıklanamaz. Prof Hapgood ve öğrencileri Piri Reis haritasının zamanımızdan 4.000 yıl önceki kadim bilgilere dayanılarak oluşturulduğu teorisini öne sürüyor. Bu harita, bilinen herhangi bir gelişmiş uygarlıktan veya iyi tanımlanmış herhangi bir dilden çok önce, dünyanın okyanuslarında gezinme ve ziyaret ettikleri toprakları doğru bir şekilde çizebilme becerilerine sahip olan eski bir uygarlık teorisini ortaya koymaktadır. Hapgood ayrıca güney kesimler ve sahillerin, denizcilik ve haritacılık bilgilerine ek olarak havacılıkta da yetkin olmaları gerektiğini ekliyor. Bu da ya Dünya dışı bir uygarlık veya kayıp Atlantis’i çağrıştırıyor.

Piri Reis Haritası teorilerine şüphe ile bakanlar Güney Amerika kıyı şeridinin doğru olarak çizildiğini, kıyıların ve iç mekanların modern özelliklerinin gösterildiğine işaret ediyor. Bu sadece Güney Amerika sahilleri değilse, bu Güney Amerika ve Antarctica'nın Uruguay'da birleştiğini ve Arjantin'in toprak kütlesine yeni ekleniş anlamına geldiğini ifade mi eder?

Hapgood daha sonra Dünya’nın M.Ö 9.500 çıvarında aksında bir değişim olduğunu, Antartik’in binlerce kilometre güneye hareket ettiğini ve orada buzlarla kaplandığını teori haline getirdi. Jeolojik kanıtlar bunun imkansızlığını ve hiç olmadığını söylüyor.

Uluslar arası jüri Piri Reis’in haritasında Antartik’i mi gösteriyor sorusuna cevap arıyor. Eğer siz haritanın bu parçasının buzlarından arınmış Antartik olduğunu kabul edenlerden iseniz (ki başka haritalarda da beliriyor) üstün ve ileri navigasyon bilgierine sahip Dünya’yı tam ve gerçek olarak haritalandıran eski bir uygarlığı kabul etmek durumundasınız.

Tersi bu haritanın Güney Amerika kıtasının uzantısı olduğunu kabul ediyorsanız ileri uygarlık fikri ile alay edeceksiniz. Teorilerden birini desteklemek için mutlak bir kanıt olmadıkça argümanlar devam edecektir.

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Madagascar: Fransa denizcilik tarihi burada yaşıyor.

TERCÜME
http://www.bbc.com/news/world-africa-40555125
BBC- TIM HEALY


Image copyrightTIM HEALY

Başkent Antananarivo’dan yazan Tim Healy, Madagaskar’da belli başlı tüm tekne yapımcılarının 150 yıl önce bu Afrika adasına gelmeleri ile başlayıp günümüze kadar devam etmelerini anlatıyor.

19. yüzyılda devasa yelkenleri rüzgarda uçuşan guletleri Fransa’nın kuzey sahillerinde görmek sıradan bir olaydı. Günümüzde onların yerini çok daha hızlı, verimli ve daha az romantik tekneler aldı.

Yine de, eski denizcilik geleneklerine uygun, yaşlanan tekneleri ayakta tutan yeni nesil marangozların var olduğu bir Dünya köşesi var.

Kraliyet daveti ile…

Madagaskar'ın batı kıyısında Belo-sur-Mer kentinde çalışan marangozların ustalıkları dünyaca ünlüdür ve saygı görür – en azından, el emeği ile inşa ettikleri muhteşem bir gulet son yıllarda Fransa’da koleksiyonculara gönderildi.

Hepsini, bir kralın tutkusu ile adaya getirilen aileye borçluyuz. 


                                                      Image copyrightTIM HEALY

Bu, Madagaskarın kralı II.Radama’nın doğu Afrika’daki adasına bir gulet getirme iradesine bağlıdır.

Bin yıldan fazladır arap tekneleri Madagaskar sahillerinde kölelere satılmak üzere ticari mallar taşıyorlardı. Bunlara 17.yüzyılda Avrupa kökenli gemiler de katıldı. 19.yüzyıla kadar Malgaş filosu küçük tekneler ve balıkçı teknelerinden oluşuyordu.

Ama adanın batı bölgesi sahillerinde yerleşik Vezo-Sakalaya’lar adanın etrafında dolaşabilecek daha fazla ticari navlun taşıyacak tekneler istiyordu ve Haşmetmehap Radama’da olumlu iradesini vermekten mutluydu.

Kral Fransa’dan halkını eğitmeleri için tekne yapımcıları talep etti..

Image copyrightTIM HEALY

Az zaman sonra, ataları Avrupalı ve Afrikalı karışık olan kreol Joachim ailesi ve komşu Fransız müstemlekesi Réunion adasından tekne yapım ustaları Madagaskar’a yola çıktılar. Ama adaya ulaştıklarında kralın katledildiğini gördüler. Saltanatı 1861-1863 yılları arasında iki yıldan az sürmüştü.

Şiirsel isimler

Joachim’ler kısa zamanda adanın doğusuna kaçmaya zorlandı, on yıllarca Güney Madagaskar’da kuşatılmış bir yaşam sürdüler, nihayet batı tarafında Morondava liman kentine yerleştiler.

Bu kentte ve yakınlardaki Belo-sur-mer’de Enasse Joachim ve üç oğlu mesleklerini icra etmeye, Madagaskar için guletler inşa etmeye başladılar.

Hollanda kökenli tekneler iki veya üç direkli, çok yelkenli, 22 metre boya kadar ulaşıyordu. Derin omurgası olmayan bu tekneler sığ Malgaş lagünlerinde dolaşmak ve plajlara ve banklara bağlanmak için idealdi. 

Image copyrightTIM HEALY

1904 yılında, Madagaskar’da 4o yılı aşkın süredir tekne inşa eden Joachim ailesinin bazı üyeleri, 1895’ten beri kolonize edilmiş Madagaskar Fransız Valisi Gallieni’nin de onayı ile tekne yapım okulları kurmayı başardılar.

Joachim’lerin çırakları zaman içinde usta tekne yapımcıları oldular ve onlar da gelen nesillere mesleğin inceliklerini öğreterek Belo-sur-Mer yerleşkesini ve Malagasy’de Botsy bölgesini başlıca uskuna yapım merkezleri haline getirdiler. Bir yüzyıldan fazla zaman sonra Belo-sur-Mer’de Justin ve başka aileler tarafından değerli mirasları devam ediyor. 




Image copyrightTiIM HEALY

Teknelerinden birinin adı "Fagnanarantsoandraza", şiirsel Malgaşçadan tercümesi “ Aşığın burada kalmaya mecbur olmadığını öğrenmesine izin ver” Bu, komşu ormanlardan özenle toplanmış ağaçlardan ahşap yapılı tekne yapımı sevgisine layık bir isimdir.

2012 yılında denize atılan tekne 18 metre boyunda, genel olarak tuzlanmış balık ve tarım ürünlerini 50 tona kadar, ulaşımı kara yolundan olanaksız bölgelere taşıyacak kapasitededir.

Tekneler düzenli olarak bağlama limanları geri dönüp yeniden sefere çıkmadan önce genel bakım ve kalafatları yapılıyor.

Bir mezar üzerinde uskuna


Joachim’in üç oğlundan Albert’in etkisi bugün hâlâ devam ediyor. Malgaş dilinde Albert’in küçültülmüş hali (Ali-Aliş gibi)“Bebe” ve Morondava liman kenti bu isimle anılıyor.


                                                            Image copyrightTiIM HEALY

Albert ve Fernand Joachim kardeşlerin torunları Morondava’da yaşamışlar, yakın tarihe kadar diğer kardeş Ludovic daha az tanınıyor. 54 kilometre uzaktaki Belo-sur-Mer'den bir kadınla evlenmiş ve 1902 yılında ölmüş. Bir yüzyıl sonra 2002 yılında yörede oturan bir Fransız, Ludovic’in mezarını köyün yaşlıları ile belediye desteği sayesinde tespit edebilmiş. Köye 400 metre mesafede, ağaçların altına saklanmış alçak gönüllü mezar üzerinde kayalar ve adının da yazılı olduğu tahta bir haç var. Yerel yetkililer mezarı onarıp, adanın denizcilik tarihine bağlantısı vurgulamak amacı ile üzerine bir de minyatür gulet koymuşlar.

11 Temmuz 2017 Salı

Shane Acton & 19Ft Shrimpy


1973 yılında Shane Acton 19 ayak teknesi ile Cambridge’den yolda tanıştığı 8 yılda Antiller, Panama Kanalı, Avusturalya, Asya, Hindistan ve Akdeniz’i geçerek İngiltere’ye ulaşıp Dünya turunu tamamladı.


Hikâye Shane 25 yaşında iken Kraliyet Donanmasında geçirdiği kısa bir dönem sonunda, ailesinin muhalefetine rağmen, Dünya turu almak amacı ile satın aldığı Shrimpy teknesi ile başlar. “ Ailem geleceği olan bir mesleğe yatırım yapmamı, küçük bir kadınla evlenmemi, krediyle alınmış güzel bir evde 2,3 çocukla yaşamamı, 1.6 otomobilim olmasını tercih ederdi. Ama ben bunların hiç birinin bana uygun olmadığından deli gibi korkuyordum.” Küçük iş yerlerinde küçük işlerle ve teknik dergiler okumakla zaman geçirirken Hayling Adasında bir hangarda Robert Tucker tarafından tasarlanmış tekneyi, yıldım aşkı ile beğenip kendine bir “kapris” yapar.

Finansman yetersizliği nedeniyle ilk kışını Cam Nehri üzerinde, tüm kazandığını tekneyi toparlamak için geçirir. Yaz sonunda İngiltere sahillerinde Falmouth’a ulaşır. Kışı orada geçirir. Büyük bir ihtiyat ile ekipmanını asgariye indirir: bir pusula, bir elden düşme saat ve bir plastik sekstant. Bütün yelkenler yenidir. Kendine büyük bir trenket hediye eder ve hiç üzerinden çıkartmayacağı emniyet kemeri ile 3 Haziran 1973de bağlı olduğu rıhtımdan palamar çözer. Shane temkinle yol alarak önce Portekiz sonra Cebelitarık, Kazablanka ve Las Palmas’a ulaşır. Kanarya’larda biraz para kazanıp, ocağına yeni bir kafa ve eski tarihli bir kutu bisküi satın alır.

23 Ekim 1973de Antiller için yola çıkıp 39 günde ulaşır ve sonra ortalama 5 mil hızla Barbadoslar’a gelir. Adadan adaya bazen çarter bazen de teknenin küçüklüğünü dert etmeyen sırt çantalı yolcuları taşır. San Blas Adasından İsviçre asıllı, daha sonraki 8 yıl boyunca macerayı birlikte yaşayacakları Iris’i tekneye alarak parıltılı ve basitçe yaşan bir çift olurlar.

Panama Kanalından geçen yoldaşlar Galapagos’ lara ulaşır, sonra Markizler, Tuamotu ve Tahiti. Orada para kazanmak ve biriktirmek için uzun zaman kalırlar ve bir destekleyicinin verdiği boya ile tekneyi boyarlar. Cook Adaları’na 1975 Ekiminde ulaşırlar. Palmerson yolunda 5 gün boyunca kaba denizde çalkalanan ve içinde her şeyin her tarafa dağıldığı bir teknede yol alırlar. Nihayet Brisbane- Avusturalya’da teknenin yapımcısı C.E Nobby Clark ile karşılaşıp orada yarım Dünya Turunu atan en küçük tekne rekorunu ellerinde tutarak bir yıl geçirirler.

Avusturalya’yı büyük mercan resifini acele etmeden aşıp terk ederler ve Shrimpy Torres Kanalını sonra Bali, Java, Singapur ve Malezya’ya dümen tutar. Bali’de Iris ailesi ile İsviçre’de buluşmak için tekneyi terk eder ve Akdeniz’de buluşmak üzere randevulaşırlar. İlerleyen aylarda olağan dışı sakin Hint Okyanusunu geçerek Shane Sri Lanka, Hindistan ve Cibuti’ya varır. Fazla kas gücü gerektiren Kızıldeniz seyrinde derin bir dalga çukuruna düşen tekne batma tehlikesi atlatır. Shane, Akdeniz’e ulaşınca hiç de onu ilgilendirmeyen diğer gezginlerin endişeleri ile yüzleşir. Kıbrıs’ta Iris ile buluşup çok da misafirperver olmayan Yunan adalarına yol alırlar. Korinth’den geçip Ithaka’ya geldiklerinde unutulmuş zamanların sükunetini bulurlar. Sonra Sicilya, İtalya ve Ciotat. Burada kışı geçirirler. Dünya turu Fransa’nın Midi Kanalları St.Malo yakınındaki ağzı Vilaine, Anglo Normand adaları ve yeniden Cambridge’e gelerek tamı tamına 8 yılda tamamlayan küçük tekne Shrimpy muzaffer bir karşılama ile tamamlar

Çift 1984 yılında Shane’nin 5 yıl teknede yaşayacağı Kosta Rica yolculuğundan birkaç ay önce ayrılırlar. Daha sonra Shane sahilde deniz kenarında bir eve taşınır. Kumların üzerine bırakılmış Shrimpy 1992 yılında bir gece kasırganın devirdiği ağaç altında kalıp ezilip parçalanır.

Shane, 2001 yılı sonunda sadece bir sırt çantası ile Cambridge döner, acilen hastaneye yatırılır ve birkaç hafta sonra akciğer kanserinden 55 yaşında ölür.

Shrimpy teknik verileri

Tasarımcı Rober Tucker

Yapımcı C.E NOBBY CLARCK COWES 1962

Model Caprice MK1 N°159

İnşa malzemesi : 9mm kontrplak

Boy 5.59m Su hattı 4.69..En 1.89

Su kesimi İkiz salma 0.68m

Ağırlık 750 kg

Safra 226kg Her salma113 Kgs

Yelken alanı 11.15m²

Yükleme kapasitesi 120 günlük kumanya

Rotası https://www.google.com/maps/d/viewer?hl=en&msa=0&z=2&ie=UTF8&mid=1Ud7fubPzROcnDTW1g9nOX6lNJCc&ll=-11.867938785528448%2C-81.61446550000022