27 Mart 2014 Perşembe

OTOMATİK PİLOT (RÜZGÂR DÜMENİ)

BERNARD MOITESSIER

Uzun yılların alışkanlığı olacak ben genel olarak teknede yalnız olmayı yalnız seyir yapmayı seviyorum. Bu bana gerçek anlamda özgürlük duygusu veriyor. Bu özgürlüğü rahat yaşayabilmek için de prensip olarak yelken teknesinde hemen her şeyin, sabit ve hareketli armanın, makinenin, tekne içi yerleşimin ve kullanımının basit ve sağlam olmasını tercih ediyorum.

Sürekli dümen tutmak da bıktırıcıdır. Dümeni bırakıp acilen başka bir iş yapmak veya sadece bir kadeh şarap içmek için dolaptan testiyi çıkartmak bile zaman zaman dert olabilir. İşte bu nedenlerden Ionia'ya bir rüzgar dümeni koymayı planlıyorum.

Örneğin ön yelkenlerde sarma sistemini, havuzluk kenarlarında veya bina üzerinde yelken vinçlerini, tekne ne kadar büyük olursa olsun dolap dümen sistemini sevmiyorum. Bunlardan bazıları yelken tekniği açısından zaten doğru uygulamalar değil bazıları ise anlık kontrol edilebilirlikleri olmayan unsurlar.

Dolap dümen yeke dümende olduğu gibi rüzgârı ve gücünü vücuduma aktaramıyor. Vinçler yerine basit palangalar çok daha fazla güç üretip sert havada bile boş almayı kolaylaştırıyor, 150 yıllık Weykehem sarma sistemleri kullanılsa bile sarılan yelken alanı küçülse de yelken etki merkezi gittikçe yukarı kalkıyor. Oysa biz yelkeni olabildiğince güverteye yakın küçültmekten yanayız. Sarma sistemi olmadığında cıvadra üzerinde sürülen gargari halkası ile flok basılıyor. Pupa seyirlerde  gargari halkası bodoslamaya çekilip flok bir kontradan trenket diğer kontradan ikiz yelken olarak kullanılabiliyor vs vs.

Moitessier  “Uzun Yol” kitabının ekinde Joshua ile ilgili teknik bilgiler veriyor. Her biri altın değerinde. Bu  arada çok önemli bir de saptamada bulunuyor : “Esas prensip, gezi düşüncesine göre ve her zaman aynı. Şu şekilde özetlenebilir: ”Basitlik ve sağlamlık
He ne kadar Moitessier bütün kıç şekillerine göre ayrı ayrı rüzgâr dümenleri tarif edip krokilerini koymuş ise de ben hem Ionia hem de genel olarak baş/kıç bir teknelere uygulananları paylaşacağım. Başka bir zaman da ayna kıç teknelere konanları paylaşırım.
Moitessier’nin de belirttiği “gibi bu krokiler kısıtlayıcı değil, herkes kendine göre uygun rötuşları yapabilir“

Joshua’nınki iyi ama mükemmel değil. Gerçekten de fletner ana dümeni aşağıdan biraz geçiyor. O zamanda limanda bir şeyler takılabilir. Denizde ise paraketenin salvosu, seyirtme oltası falan. Ophelie’ninki prensipte aynı ama fletneri dümen palasından uzakta tutulmuş. Kaldıraç kolu daha verimli olduğu için en hafif havada bile dümene etkisi daha iyi oluyor. Ayrıca bu düzeneğe hiçbir şey de takılmıyor.

Önemli Not: Rüzgâr yelpazesi fletnerin üstüne monte edildiğinde, yelpazenin bulunduğu yer mutlaka fletner ile ana dümen palasının iğnecik eksenlerinin kesiştiği noktada olmalıdır. Aksi halde sistem çalışmaz ve tekne bocalayıp rotasından şaşar.

18 Mart 2014 Salı

UZUN SIKINTILI 75 günün ÖZETİ VE SONUCU

TANI: Kalp yetmezliği, hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, KOAH
(Tıp dilinde yazdıklarının tercümesi) Her iki bacağın kasık seviyesinde ve aşağıda diz altında damar tıkanıklığı.

ÖNERİLER: Vasküler cerrahi girişim endikasyonu yok. Daha önce aortobifem greft (Yapay damarla bypass)önerilmiş- gerekli olmadığı söylendi. Bu aşamada sadece takip önerildi.

Aspirin ve Pletale devam etmesi, Trentali kesmesi ve statin başlaması ( örn Lipitor 20- LDL amacı 70) Kollestrol düşürücü / kardiyoloji tarafından verileceği belirtildi.

Doktor diğer risklerin yanında damar tıkanıklığının ikincil önemde olduğunu, kalp yetmezliği, hipertansiyon, KOAH ve diyabetin operasyonu çok ciddi riske soktuğunu;
Dengeli beslenme, sigarayı bırakma ve haftada 3 gün 45 dakika tempolu veya temposuz yürüyüş ve destekleyici ilaç tedavisinin yeterli olacağını belirtti.

Böylece 75 günümü zehir eden hastane hastane, doktor doktor dolaşmalar, defalarca kan verme, dopplerler, kardiolar, MRlar, sıkıntılı günler, ileri dönük saçma sapan hazırlıklar, bazı projeleri rafa kaldırma, üzüntü, sıkıntı, korku bitmiş oldu.

Son olarak yeniden kardiologa gidip tansiyonu ve kolestrolü dengelemesini isteyeceğiz.




17 Mart 2014 Pazartesi

YENİ GÜNDE IONIA

Servi gölgelerinde ve bembeyaz taşların koruması altında huzurla uyuyan mevtalar, ezelden beri Tanrıların denizi Ege’nin mavi beyaz dalgalarının kâh şiddetle dövdüğü kâh usulca diz kırıp fışırdadığı ileri hafifçe uzanmış burnun az açığında, tonozuna bağlı, karıncaların su içtiği suyun üzerinde, hafif sis altında havada dururmuşçasına diğer teknelerle birlikte yeni günü karşılıyor  Ionia.

Güneş doğalı çok olmadı. Sabahın serinliği var. Tek tük karabataklar sabah avında suya dalıp çıkıyor, denizin yüzünü buruşturuyorlar.

Simba ile birlikte patalyamızın kürekleri omzumda, elimde, nevaleyi koyduğum hasır zembilim ile derme çatma ahşap iskeleye yürüyoruz. Vardığımızda ters kapak bıraktığım patalyayı çevirip, baş ipinden tutup denize sürüyorum, kürekleri, zembili ve Simba’yı içine koyuyor ben de biniyorum. Tek itişle tekne yüzebileceği kadar derin suya kayıveriyor. Kürekleri ıskarmozlara takıp acelesiz hamlelerle Ionia’ya gidiyoruz.

Vardığımızda önce Simba tekneye çıkıyor sonra zembili yan güverteye bırakıyorum, kürekleri de güverteye koyup tekneye çıkıyorum ve hoop, ambarın içindeyim. Patalyanın baş ipini kıç babalardan birine volta edip, zembili de baş altına mezarnadan içeri bırakıyorum. Ionia’nın derin farş altında birkaç toprak testi su ve birkaç testi ev şarabı hiç eksik olmaz.

Güneş biraz daha yükseldi. Az sonra şapka giymek gerekecek. Hava çok durgun. Motorla çıkacağız. Marşa basıyorum. Makinenin pata pataları düzenli saymaya başlıyor. Ambardan tek basamakla baş güverteye çıkıp tonoz ipini ve şamandırasını baş babadan kurtarıp denize bırakıyorum. Yine acelesiz, yavaşça bu kere yine tek basamakçıkla kıç güverteye çıkıp minik havuzluğa oturuyorum. Simba yanıma geliyor. Makineye yol verdiğimde Ionia usulca ileri hareket ediyor. Daha fazla gaza yüklenmeden çarşaf gibi suyun üzerinde akıp gidiyoruz. Arkamızdan patalyayı da çekiyoruz.
Az sonra balıkçı barınağına girip bu günkü arkadaşlarımı alacağım. Sonra hep birlikte Sığacık Körfezinin eşsiz cennet koylarını peş peşe dolaşıp beğendiklerimizde kendimizi pırıl pırıl sulara bırakacağız, birinde de zembille getirdiğim nevale ile hazırlayacağım yemeği yiyeceğiz. 

Motor seyrinde ve konakladığımız koylarda ana yelken bumbası üzerine atıverdiğim tente bizi Ege’nin yakıcı güneşinden koruyor.

Rüzgâr çıkarsa yelkenleri açıp yol alırken toprak testiden serin ev şarabımızı yudumlayacak, yaşadığımıza şükredeceğiz.

Deniz üzerinde, özellikle de yelkenli bir teknede “insan” özgürlüğü elinle tutabilir, içine derin bir nefes gibi çekebilir, serin dağ pınarlarından avuçladığı su gibi kana kana içebilir. Yelkenli bir teknede yol alırken  “insan”, ayakları yerden kesilmiş de uçuyormuş hissine kapılabilir. Yelkenli bir teknede "insan" ne eş ne de iş düşünür, günlük gailelerin tamamından arınmış rind olup çıkar.

Anlatmaya çabaladığımın benzer görüntüsü tam da budur:  https://www.facebook.com/photo.php?v=10152128168836847

Yelkenli bir tekne ile denizde yol almak "insanı" doğanın ve evrenin doğal ayrılmaz parçası haline getirir.

Ionia, yoldaşını ve onun misafirlerini kocaman gönlü ile kucaklayabilir, sert denizlerde korur ve esirger, kuytuya vardığında göğsünde yakılıp yemek pişirilen ocağı, farş tahtalarına serilip yatılan geniş karnı ile yolcularından  “yuva” sıcaklığını esirgemez.

KISA HABERLER

9 Aralıktan beri (P)İstanbul'dayım.
Geliş amaçlarımdan biri ve en önemlisi Ionia için malzeme almak, motor işini bağlamaktı.
9 Ocak'tan bu güne kadar sadece sağlık işlerinle uğraştık. Hastanelerde o servisten bu servise, o tetkiten şı tetkike sürüklenip durduk. 
Ne Ionia işlerini halledebildim ne de kentin zevkine varabildik.
Sonuç olarak çok ama çok sıkıldım. 
En kısa sürede, bu hafta sonuna kadar yola çıkmak istiyoruz. 

Diğer yandan MR'lı anjio ve doppler sonuçlarını şimdilik 1 (Bir) damar cerrahı inceleyip yorumladı. 

Kasık seviyesinde ve diz altında her iki bacakta da plaklar ve ciddi tıkanmalar var. Tarihine benim karar  vermem kaydı ile ve fekat "Eğer kardeşim olsaydın 3 ay içinde derdim" notu ile kesikli ve hem karından hem de kasıklardan girilerek bir ameliyat gerekiyor. Her iki bacağa da karın seviyesinden başlayan yeni yapay damarlar takacaklarını söylüyor. 2 Ameliyat bir arada yapılamayacağından diz altı tıkanıklıkları için yukarıdan gelen basınçlı kanın kılcalları dolduracağı ve oraların da gerektiği gibi besleneceğini umuyor.

Gerek KOAH gerek tek böbrek işlevi ve gerekse kalpte mitral kapak sorunları nedeniyle ameliyat başarı şansını %90 ile %95 arasında verebiliyor. Diğer bir deyişle %5-10 arasında başarısızlık olasılığı var. 

Şimdilik günde 40 dakika yürüyüş, 2 adet kan sulandırıcı ve bir de yürüyüşü rahatlatıcı plakları yerinde tutucu ilaç verdi. Yolladı.

Yarın bir başka uzman damar cerrahına gideceğiz. Onun da fikrini alacağız ve sonuçta bir karar vereceğiz. 

Ama her halükarda hızla köye döneceğim. Kararı orada da verebilirim.

Her bir bok için ayrı ayrı günde 10 tane ilaç alıyorum. Bunların böbreği ne hale koyduğu da meçhul ve bambaşka bir konu. 

Bakalım yarın neler duyacağız?


8 Mart 2014 Cumartesi

AHVAL-İ SIHHAT



Çarşamba günü girdiğim renkli dopplerden bir sonuç çıkmayınca dün de MR'lı anjio'ya soktular. 

P.tesi sabahı sonuçları alacak gibi görünüyoruz. Sonuçta kasık üzeri bütün damarlar sapasağlam ve sağlıklı ve fekat kasıklarda tıkanmalar var.  

Ne halt edeceklerini söyleyecekler ben de karar vereceğim.  Şu işi sadece ilaç ve sağlıklı yaşam reçeteleri ile yırtarsak henem Ionia'nın başına dönmek istiyorum.

4 Mart 2014 Salı

MEHMET TURGUT - ÂLÂ PORTRELER


İŞE BAK !

Olacak şey mi?

Bugün 4 Mart. Damar Hastalıkları Prof. ile randevum vardı. Gittik.
Muayene sonucu: Ayak üstünden ve bileklerinden alması gereken nabız/ dolaşım seslerini alamıyormuş.

Emin alabilmek için 2 bacak ve Şah damarı renkli dopleri istedi. 
Özellikle karın altında dolaşımda problem olduğunu düşünüyor.
Dopler randevumuz 6 Mart Perşembe 16.00 da. Sonuçları yarım saatte veriyorlar.
Ama Bugün gittiğimiz Prof. bizi ancak 14 Mart saat 13.30 da kabul edebilecekmiş. :( :(

Böylece benim bütün köye dönüş- Ionia'nın tamamlanması- arma işleri- motor alımı ve montajı vs. vs. boka battı.

Ben bir an önce dönmek istiyorum, bir şeyler beni bacaklarımdan tutuyor bırakmıyor.

Dopler ne olduğuna karar vermesine yetmese bu sefer başka tetkikler isteyecek  sonra bacaktan anjio sonra gerekirse stent bu böyle uzayacak da uzayacak. 

Ne için? Makinayı düzenli e biraz daha uzun ömürlü çalıştırmak için günda 20 ayrı ilaç, her birinin böbrekleri ayrı ayrı tüketmesi, halsizlik, hayattan bezginlik hissinin kara bulut gibi çökmesi.

Lanet olsun be!


2 Mart 2014 Pazar

Hüseyin DURMAZ'a TEŞEKKÜR EDİYORUM... AMA...

Hemen hemen 90 küsur gündür köyümden uzakta (P)İstanbul'dayım. 
Ionia burnumda tütüyor. Az kaldı. Çok yakında hem köyümde hem de Ionia'nın başında olacağım. 
Hüseyin Kardeş dün çevreyi ve tekneyi ziyaret etmiş, fotoğraflar çekmiş, paylaşmış. Sağolsun.










Her bir fotoğraf çekenin bakışı kendine özgü oluyor. Her fotoğraf çeken kendi göz vizörünü kullanıyor. 

Bir de fotoğrafları çekmeden önce dükkanın önünde oturan insanlarla selam alıp verseydi h,ç değilse Ahmet'le de tanışır hatta çay kahve bile içer, hasbıhal ederdi.

Kimseye sorup sormadan fotoğrafları çekip selamsız teşekkürsüz çekip gitmiş. Haberleri bana P.tesi günü ulaştı :)