12 Eylül 2014 Cuma

LOGIVY LOUGR KAYIKLARI & AN DURZUNEL

İonia'yı yapmaya karar vermeden önce yıllarca hep AN DURZUNEL'i inşa etmeyi hayal ettim. Yine tarihi miras -bize ait olmayan- bir tekne olacaktı. Üstelik artık denizlerimizde tümü ile unutulmuş bir arma taşıyacaktı. 
Ama 4 ton tekneyi yürütmek için gerekli güç ile armanın tek başına abranması, kullanımı gözümü korkutuyor, tek başıma kullanabileceğim bir armayı ön plana çıkartıyordum.
Sonuçta, AN DURZUNEL ilk göz ağrımdı. 
_______________________________________________________________


1984 YILININ Temmuzunda mizana ve rüzgarbiçen yelken donanımlı Loguivy yerel teknesi AN DURZUNEL suya iniş seremonisine elli kişilik bir grup katildi. Bir yıl sonra1860-1880 yıllarında Paimpol kayıklarının Nisan-Ekim ayları arasında yöreye gelişleri geleneğine uyarak gururla Conquet limanına bütün yelkenleri açık olarak girdi. Loguivy denizcileri zengin Iroise deniz tabanında böcek ve ıstakoz avlamaya geliyorlar. Clochet de Plougil tezgâhlarında inşa edilen An DURZUNEL mevsimsel av seferlerini yeniden hatırlamamızı sağladı. Daha da önemlisi bu kayıklarda seyir yapmak bize pek çok hayat dersi de verdi.

LOGIVY LOUGR KAYIKLARI
Bu tip tekneler ile ilgili pek az görsel doküman var. Yüzyılın başında fotoğrafçılık yaygınlaşmaya başladığında 2 direkli tekneler kaybolmaya başlamıştı. Sadece Bréhat ve Larmor bölgesinde yerel birkaç küçük balıkçı kullanmaya devam ediyordu. Çok dikkatli gözler dönemin kartpostalları arka planında bazılarını seçebiliyor. ( Buna karşılık biraz daha batıda Ploumanach'dan  Locquirec'e kadar bu tip tekneler 1910 yılına kadar ayaktaydılar)
 
Amiral Pâris planı 
Her şeye rağmen günümüze 2 plan ulaştı. İlkini 1867 yılında gemi teğmeni olarak görev yapan Bay Paris'e borçluyuz. 4,20 metre boyunda güvertesiz derin, geniş ve bodur bir tekne göstermektedir. Bodoslaması hemen hemen dik ne aynası oldukça garip öne doğru eğik bir kayık. Az açılı yığma omurgası derince suya batmış.

Karinasının naif ve gelişmemiş görüntüsüne karşın bu eksiğini tekne boyunca yer alan yelken planı ile telafi etmektedir. (4,75 metre teknede cıvadra basından rüzgar biçer yelkeni bumba sonuna kadar 10 metre mesafe vardır). Bumba donanımı tekne aynasından epeyce dışarı tasan ve oldukça büyük bir flok ile dengelenen geniş rüzgârbiçer yelkeni karula yakası sabittir. Karula yakası ileri alınmış bir mizana yelkeni de olan bu kayıklar kuvvetli akıntılı denizlerde kolay manevra yapabiliyorlardı. Tregor bölgesinde bu teknelerde çalışmış olan son denizciler avın genellikle rüzgârbiçer ve flok altında yapıldığını hatırlıyorlar. Yelken ciddi bir alandı: 30m2.


Belge nihayet başka dikkate değer bilgiler de içeriyor: bir sintine pompası ve ahşaptan imal edilmiş gargari halkası. Belki resmi çizerken yeterince önem vermediğinden belki de rölöve alırken Bay Paris 'in bize kalan gravüründe bu tip detaylar yorum yapabilmek için çok ayrıntılı değildir.
 
Bir diğer plan deniz mimari Gabriel Révérend tarafından 1887 yılında "Le Yacht" dergisinde yayımlandı. Büyük bir ihtimalle Paimpol bölgesinde tekne yapan yardımcısı Bay Laboureur'den elde etmişti. Temsil edilen tekne 20 yıl önce Bay Paris'in çizdiğinden biraz daha rafine görünüyor.
 
Paimpol bölgesi kayıtlarından XIX. yy. ikinci yarısında bu tip teknelerin gelişimini kısmen takip edebiliyoruz. 1850 yılından sonra inşa edilen tekneler 1,5 ila 2 ton civarındadır. 18.yy. Brötanya'da kullanılan bütün teknelerde olduğu gibi tekne isimleri dişildir.
 
Tamamı Loguivy'de  Olivier DERRIEN tezgâhlarında yapılmıştır. Ancak 1863 yılından sonra biraz daha büyük kayıklar 2,8 ton gibi ilk kez Paimpol'de inşa edildi. Diğerlerinin yani sıra "Marie" (2,81 ton) Jean Louis Rioux'ya 1863de bir yıl sonra "Saint-Pierre" (2,56 ton) Pierre Bernhard'a -"Etoile" (2,79 ton ) Vincent Lougivy'ye Paimpol'de Pilvin tezgâhında inşa edildi.
 
Bütün bu kayıklar Iroise bölgesinin tehlikeli sularında balıkçılık amacıyla inşa edildiler. Zaman içinde Iroise'da yerleşen Lougivy'li denizciler ayni tip güçlü tekneler inşa ettirdiler. Conquet gümrük kayıtlarından bu tekneler hakkında daha fazla bilgiye ulaşabiliyoruz.
"Pélagie" 2,38 ton 1853   5,35/1,99/0,85


"Saint-Yves" 3,06 ton 1864    
5,75/2,38/0,85
"Robuste" 3,14 ton 1864         6,12/2,38
"Elisabeth" 3,32 ton 1865       6,04/2,40
"Trois Freres" 2,68 ton 1867 5,42/2,33
 
Louguivy'de bile daha büyük ve güçlü teknelerin yapımı için uzun yıllar beklendi. Nihayet 1870-1880 yıllarında 3,5 tonluk teknelerin yapımı başladı.
 1870 yılından sonra Conquet bölgesine yerleşen Lougivy'liler sepet avı yapan Iroise teknelerinden görerek sloup armaya geçmeye başladılar. Ama öyle görünüyor ki bu arma Lougivy bölgesine 1880 den sonra geldi.
 
Çoğu zaman olduğu gibi bütün yenilikler kılavuz teknelerinden kaynaklanıyor ve balıkçılık tekneleri tarafından uygulanıyordu.1882 yılında Loguivy'li kılavuz J.F.Vidament 4,85 tonluk "Les deux-Freres" randa sloup armalı "Bocq" teknesini yaptırdı. Böylece o güne kadar resmi kayıtlarda "tekne" bazen de "lugr" olarak geçen tipler "bocq" olarak kaydedilmeye başlandı. Yeni arma çok yavaş kabul gördü. 4,20 tonluk "Albertine"1883 de suya indirildi. Daha sonra bir seri 7 metre boyunda 2,80 eninde 5 tonluk bocq'lar yapıldı: "Eugene-Fanny", "Royannaise", "N.D.de Bon Secours", "N.D. de Lourdes" ve "Bon Pasteur"
 
Ancak 1893 yılında bu tip tekneler kent limanı için 12 adet yapılarak bir filo kuruldu. Hızla  "lugr" teknelerinden vazgeçildi ve hemen dışarıya satıldılar. XX. Yy başı fotoğraflarında sadece dik bodoslamalı, güvertesiz veya yarım güverteli kare havuzlu "bocq"lara rastlanıyor. Bu tekneler 1900 yılından sonra güverteli mükemmel yelkenli iş tekneleri olan böcek / ıstakoz avı teknelerine (Langoustier) dönüştüler. 


IROISE'a YOLCULUK
Bugün hemen hemen tamamen unutulan güvertesiz gösterişsiz Loguivy "Lougre" kayıkları yöre denizcilerinin geleneksel av sahalarından çıkıp limanlarına bolluk ve gönenç getirmelerini sağlayan kayıklardır.

XIX. Yy başında kabuklu avı organize olmaya başladı. Yıl içinde bütün sahiller armatör-toptancıların inşa ettirdikleri alçak duvarlı, balıklarla birlikte kabukluların da konulduğu büyük livarlar ile kaplandı. Roscoff, Corcaneau, Le Guivinec, Les Glénan gibi.

Endüstriyel armatörler olan Paimpol'lüler Ingiliz örneğinde olduğu gibi 1845 den beri küçük tekneler ile yerel balıkçıların ürünlerini topluyorlardı. 1849dan sonra bu toplayıcı teknelere Brightlinsea, Harwich ve Grimsby ıstakozcularının kullandığı smack teknelerinde yaptığına benzer bir "havuz rezervuar" eklediler.

23 Haziran 1861 tarihli Paimpol genel komiseri raporunda sunlari not ediyor: "Paimpol bölgesinde, Kabotaj Müdürlüğüne bağlı olan 10 ila 38tonluk 14 adet tekne Cherbourg Seine adasından, Grandchamps ve Havre limanına Conquet, Ouessant ve Lougivy aktarmalı olarak kabuklu ticareti ve taşıması yapmak için donatıldı. Francine ve La paix tekneleri küçük balıkçılık için donatılmış olup halen Seine adasında ve Conquet yöresinde avlanmakta sonra da avlarını Granville limanına taşımaktadırlar."

Bütün bu küçük teklerde avlanan kabukluları canlı tutmak için 3metre boyunda ve tüm tekne eninde ve genellikle de 2 000 adet ıstakoz alabilen "havuz reservuar”lar vardı. Daha önceleri bu livarları olmayan av tekneleri karaya ulaşana kadar avlarının büyük bölümünü kaybediyorlardı. Kaçınılmaz olan livarlar özellikle ticari ve taşıma teknelerinin tamamında kullanılır oldu. Yerel balıkçı patronlar Iroise bölgesi avlarından servet yapıyorlardı.

Paimpol'lülerin hızlı ticari başarısı Brötanya – Paris arasında yeni açılan demiryolu hattı ile taçlandı. Istakoz avı ikiye katlandı ve böcek talebi aniden önemli miktarlara ulaştı. Az zaman sonra Manche denizindeki geleneksel av sahaları yetersiz kalmaya başladı.

1860 yılları basında zeki ve girişimci Lougivy balıkçıları Iroise av sahalarına kadar sloup armalı navlun
teknelerini takip etme kararı aldılar. Bir bölümü üs olarak Conquet 'de bulunan küçük Leonard limanını diğerleri ise Seine adasını mekân tuttular. Küçük tekneleri ile Seine adası sahanlıkları  çakıllarını 6-7 ay boyunca nisandan ekime kadar araştırıyorlardı. Sonra hasatları ile balgama limanlarına dönerek bu kez olta balıkçılığına başlıyorlardı.

Her zaman Loguivy halkı üstün denizcilik yetenekleri dışında adaptasyon ve organizasyon yönleriyle de Brötön sahillerinde özel bir yere sahiptirler. Buna karşılık olarak Cornouaille küçük balıkçıları yerel simsarların ellerindeydiler. Loguivy'liler çok kısa zamanda kendi ticari kanalları kurdular.

1985 Eylül. AN DURZUNEL Loguivy limanında alargada yavas yavas  sallanıyor. Güçlü, siyah gövdesi, beyaz borda yumrusu çevresinde alargada duran yelkenliler ile tezat oluşturuyor. Ama bu dalgalarla dövülen kayalık dünyada küçük lugr ve baçi tekneleri ne kadar uyumlular. Floku civadra üzerinde toplanmış, mizana yelkeni direğe bağlanmış ve rüzgarbiçer yelkeni bumba üzerinde An Durzunel yelken basmayı bekliyor. Bu projeyi üstlenen ve yürüten Guy Prigent ve Christophe Kerneau ile Ronan ve Marc bizi bekliyor. Bir saatten az zamanda denizin üzeri dolacak.

Tekneye çıktığımızda hacimler ve alanlar bizi şaşırttı. Sadece notik evrakın olduğu birkaç sandık, yağmurluk ve çizmeler fars tahtaları altına yerleştirilmiş. 7 metre altında bir tekne içinde 5 kişi hayret edilecek kadar rahat hareket ediyor. Bas tarafta tekne boyunun ¼ ü kadar bir kasara güverte malzemeyi koruyor. Kıç tarafta dümenci oltaların ve el aletlerinin konduğu kısa bir dolap üzerinde oturuyor. Patalyayı bizi fazla  rahatsız etmeyen direk önüne bağlıyoruz.

Yağmur, sadece keten tohumu yagi biraz kurutucu madde ve gaz yağı emdirilmiş çıplak meşe ve çamlara güzel bir renk vermiş. Teknenin karkas ayrıntıları hoş, bu kadar küçük bir tekne için alışılmışın dışında güçlü. Kabuk tahrip edilemez görünüyor.

Hoş sağanaklar ile 5 hava iyice oturdu. Guy, Ronan ve Marc mizana ve sereni kolayca Havre düzeneği sayesinde yukarı kalkan rüzgarbiçer yelkenine 2 camadan vurdular. Gargari halkası ne yazık ki Bay Paris'in çiziminde olduğu gibi ahşap değil metalden yapılmış. Oysa bu tip replikalarda orijinaline sadik kalmak teknelere bambaşka bir kişilik kazandırıyor.

Bu tip donanımın basitliği mandarların ortalarda dolaşmamasından kaynaklanıyor. Direkleri yatay olarak tutan hiçbir şey yok. Sadece ıskaçalara sıkıştırılan çamdan yapılmış basit ağaç kamalar. Tamamı 11,50metre boyu olan bu yelken donanımında ne çarmıh ve istralya var. Direklerin yapımı etkileyici. Is teknesi  donanımı tek kelime ile yalın.

Flok karula yakası bir kere civadra üzerinde gargari halkası ile basa gönderildikten sonra yavaşça basılıyor. Mandar halatı geri dönüp direk dibindeki ağaç koçboynuzuna toka ediliyor. Donandık: sert sağanakların yelkenlerdeki görünmez baskısı, yüzlerimizde yumuşak serpintiler ...Flok iskotası ters kontrada An DURZUNEL yavaşça şamandırasında dönüyor. Rüzgarbirçer tekneye yol veriyor. Basit bir hareketle mizana yelkeni bağlarını boşaltıyoruz ve açılıveriyor.



AnDURZUNEL hala rüzgârı tam olarak alamasa da sağanaklar ile adim adim hızlanarak alargada duran teknelerin arasından sıyrılıyor. Liman çıkışında boğaz dar. Ama taşıyıcı rüzgârımız var ve bu saatte sular da yükseldi. Kara uzaklaştıkça tekne daha da ivme kazanıyor. Roche Melen 'e vardığımızda kavança atıp Men Rompa gizli kayalıklarını iskele yanımızda bırakıp Ferlas kanalına giriyoruz.

 Serpintiler yavas yavas azalıyor, rüzgâr sert ama akıntı yönünde esiyor, deniz oldukça düz. Hareketler yumuşak. Sağanaklarda tekne azıcık bayılıp fışkırıyor. Sanki daha büyük ve güçlü bir tekne üzerindeymişiz izlenimi veriyor. Abartısız bir alanı olan dümene kumanda eden yeke de bu hissi pekiştiriyor.


Rüzgâr hala 5 kuvvetinde, zaman zaman sert sağanaklar yükleniyor. Tekne kolayca söz dinliyor ve tramola atabiliyor. Sadece büyük flok rüzgâr üstüne döndüğümüzde tekneyi biraz eziyor ve tramoladan sonra hızlanmadan toparlamıyor. Ama önemli değil. Flok iskotasının boşunu alıp tekrar laçka ederek kısa sürede yelken kendini topluyor ve yeniden çalışıyor.

Buna karşılık tramolalarda rüzgarbiçer yelkeni bumbasını ters kontraya almak için dört dilli makaralı palangayı kullanmaya alışmak gerek. Flok ve mizanayı basitçe tramoladan hemen önce ters kontraya almak gerek bu da teknenin yeniden hızlanmasını biraz zorlaştırıyor. Kerpont'dan çıkışta akıntıya karsı esen rüzgâr etkisi kendini gösteriyor. Dalgalar hızla büyüyor ve neredeyse kaotik bir hal alıyor. Mizanayı basit bir düzenek ile direk üzerinde boğuyoruz. 


Şimdi sadece flok ve rüzgarbiçer çalışıyor. Akıntı sayesinde tekne bütün hızını koruyor ve düzensiz dalga çukurları arasında yelkenle süzülüşünü görmek zevk veriyor.
 
Baş tarafı oldukça dolu bir forma sahip olmasına rağmen birden bire bodoslama suya gömülüyor. Bas omuzluktan yeşil sular tekneye doluyor. Şüphesiz burada teknenin ağırlığı etkili oluyor. Eğrileri ve kaplaması meşe olan ve 7 metre altında güvertesiz bir teknenin 4 ton olması etkili. Hiç bir şekilde güvenlik konusunda endişelenmiyoruz. Biri mekanik diğeri elektrikli 2 sintine pompası kısa zamanda suyu tahliye ediyor.
An Durzunel'in bu şartlarda dalgalar arsında dans ederek giderken etekleri zil çalıyor. Belki de güvertesiz bir tekne olması nedeniyle hız duygusu etkileyici. Teknede kimse konuşmuyor. Bu duygu nereden kaynaklanıyor? Belki de bu tekne ve bu deniz arasindaki sessiz uyumdan. Biraz daha uzun ve biraz daha dar olsaydı bu evlilik olur muydu acaba?
Bois adası alt yanına geldiğimizde rüzgâr düşüyor.  Akıntıya karsı gideceğimizden yelkeni büyütmek gerekiyor. Rüzgâr üzerine dönüyoruz. Camadan ipleri hızla çözülüyor. Mandar hafifçe boşlanıyor ve yeni karula yerine sabitlenip yelken gargari halkası ile yukarı basılıyor. Her şey yumuşakça ve sakince yapılıyor. Hafif rüzgâr ile nehir yukarı çıkmak zevkli olacak.

NEDEN GELENEKSEL TEKNE REPLİKALARI?
Denize indirildiğinden beri AN DURZUNEL Lanmodez Komün Birliği adına ve ABRI (Bröton menzil ve deniz yolları Birliği) çerçevesinde bir haftalık süreyi kapsayan Roche-Jagu satosu veya Trieux, Bréhat adaları ve Treguier üzerinden Yaudet ve Lannion körfezine kadar charter olarak hizmet veriyor. Baştankara veya demir üzerinde gerilen bir tente altında uyunabilir, sahilde kısa geziler yapılabilir veya yayan balığa çıkılabilir. Yemek sahilde veya teknede farş tahtaları üzerine konan yassı bir tas üstünde pişirilir.

Komün animatörleri için bu tekne basit ve güçlü deniz yolculukları, denizci çevrelerine samimi bir ziyaret, unutulmuş hayat tarzlarının yeniden yaşatılması ( yelken altında av, kayalıklarda seyir, bir ağın toplanması) için bulunmaz bir fırsattır. Bazı katılımcılar bu basit ve az konforlu yolculuklarda aradıklarını bulamamış olsalar bile tamamı çokça etkilenmişlerdir.

Bir şey kesin: Hiper organize, rahat ve standartlaşmış uygarlığımızda derin ihtiyacımız olan, biyolojik ve temel denge sağlayan bu tip eğlenceler için sonsuz bir gelecek vardır. Unutulan bir aktivite olmaktan uzak, geçmişe yönelik, geleneksek yelkencilik çağdaş toplumlarda gelişime derinden bağlı modern bir aktivitedir.

François VIVIER - Architecte Naval
Çeviren M.Cem GÜR
Chasse Marée Dergisinde yayımlanan araştırma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder