23 Mayıs 2016 Pazartesi

“Aziz Nikola” EGE'NİN SON ÇIRNIKI


Hydra limanı ziyaretimde ve 106 yıl önce inşa edilen “Aziz Nikola” teknesi vesilesi ile ilgili olarak yapımı özellikler içeren tekneler ile küçük bir araştırma yaptım. “Aziz Nikola şimdi yalnız çünkü büyük bir ihtimalle Ege’nin son çırnığı.


Yunan denizcilik tarihinde belki de en nadir rastlanan “Aziz Nikola” Samos adasında Marathokampos tersanesinde 1910 yılında inşa edildi. Ticari amaçla kullanılan özel mülkiyetli bir tekneydi. Güverte boyu 10.90 metre orta posta genişliği 3.10 metre. Bu günlerde artık bu tekneler inşa edilmiyor ve “Aziz Nikola” Hydra Limanında bize Yunan geleneksel teknelerinin en güzel örneğini gösteriyor.

Tip adı Tuna’da kullanılan «Černík» veya «Cirnik» veya Türk teknesi “çırnık”veya “Çirkine”den geliyor. Syros ve Mykonos "Bella", Marmara, Izmir et Ayvalık "çektirmes" derdi. Ayrıca Mykonos ve Syros çırnıklara taşıdıkları sokoleva yelkeni dolayısı ile de "Bellona" derdi.

Marmara denizinin küçük kayıkları karakteristiği ince burunlu ve  ince uzun  idi. 1945 lerde Orta Ege Adalarında inşa edilenler de aynı özellikleri taşıyordu. Bu tekneler Midilli, Syros, Symi, Cunda, Samos, Rodos, İzmir, Sakız, Skopelos ve Perama’da

yoğunlukla kullanılıyordu.


Teknenin iki düz bodoslaması vardır, ancak baş bodoslama peramadakinden daha yatıktır. Çırkıka baktığımızda peramadaki bodoslama üzerinde “aynayı” görmeyiz ki bu da güvertenin bu bölümünde belli bir alan daralmasını meydana getirir. Diğer taraftan iki yapını niteliklerini taşıyan “ Çernikoperama” modelleri de var.


18 metreyi geçmeyen “Çırnıklarda” genel olarak tek direk vardır ama Skopelo da iki direklilere de rastlanır. 18 metre balıkçı çırnıklarına az raslanır. “Çırnık” inşasına İkinci Büyük Savaştan sonra son verildi. Orta bölüm tekne yüklendiğinde iyice daralıyor ve verimsiz oluyordu. Arma üç ana parçadan oluşuyordu. Ana direk, seren bunun üzerine çekilen sokoleva yelken, cıvadrave korna cıvadra üzerine çekilen floklar. 



Her ne kadar yukarıdaki haber metinde 1945den beri Çırnıkların yapılmadığı belirtilmiş ise de Yunanistan'da Nikola Vlavianos patronajında deneysel bir sokoleva armalı bir çırnık projesi yürütülüyor. 

Vlavianos albüm tanıtım yazısında aşağıdaki önemli notları belirtiyor.

"Deneysel olarak, yeni inşa bir çırnık veya taşıdıkları yelken ve armasına atfen isimlendirilen sokoleva inşa ediyoruz. Sokoleva 1835 yılında Fransız Amiral Paris’in tasarımını yayımladığı şekilde basit, bir ana direğe verevlemesine takılan seren üzerine çekilen kare yelken tipidir. “Sakolaifea” terimi etimolojik olarak  “sago” (manto) ve “λαιφος” (giyim) kelimelerinden türemiş olup 12yy Bizans metinlerinde rastlanıyor. İlk örneklere ise 1. Ve 3. Yüzyıllarda İtalya ve Yunanistan’daki mezar taşlarında görüyoruz. Zaman içinde bu kelime pek çok varyant halinde “sokoleves”, “sakolefa”, “sakolefi”, ve “tsakuleva” olarak kullanıldı.

Araştırma ve tasarım Nikolas Vlavianos tarafından yapıldı, onun patronajında oğlu Antonio’nun tersanesinde sokoleva armalı “ayna kıçlı, kare yelkenli ve top sail (karanfilli)  çırnık” proje yürütülüyor.  Bu tekneler kayda değer şekilde hızlı olup Ege’nin değişken ve sert havalarında kolayca yeni trime geçebilen yapılardır. Hafif kargo taşıyan çoğunlukla kaçakçıların ve korsanların daha sonra sünger avcılarının kullandığı nadiren balıkçılıkta hizmet veren teknelerdir. Bu tip tekne diğerlerininden farklı olarak İkinci Dünya Savaşından sonra yapılmadı. Genel olarak 9 metreden 19 metreye kadar inşa ediliyorlardı. Kabuk çoğunlukla baş/kıç bir oluyordu.

Günümüzde, bu terk edilmiş modeli biz 10,63 metre su hattı boyu, eski derin karina ile aynı rasyoları elde edecek şekilde ve makinasız olarak inşa ediyoruz.  Tek yardımcı sadece kullanılak dörk kürek olacak. İnşa tarzı ve kullanılan malzemeler 19.yy da Ege Arşipelinde kullanılan yöntem ve elemanlar olacak.

Uygun yöresel kerestenin sağlanması ve miktarı başlı başına bir problem olmakla birlikte arkadaşımız   Theophrastus’un yöl göstericiliğinde hangi ağacın hangi astrolojik zaman içinde kesilmesi gerektiğini inceliyor ve uyguluyoruz.

Günümüzde Yunanistan ormanları çok zayıf ve kötü durumda, ince ağaçlar illegal olarak kesilip ısınmada kullanılıyor veya diğer amaçlar için kullanılıyor. Halen kalan ormanlar tabii var ama uygun ağaçları bulmak çok zor. Geçmiş yönergelere uygun ağaçları ise ulaşımı çok zor olan mahallerde buluyoruz. Ağaçları kesebilmek için Bürokratik uygulamalar bıktırıcı. Kesim yerinden taşımayı eşekler ile yapıyoruz. 

Tekneyi inşa etmek için iç omurga ve kontra omurga çam(Pinus brutia), Omurga. Bodoslamalar Ökaliptüs ve kara selvi, eğriler, döşekler ve dirsekler için karaağaç(Ulmus glabra),üst yapıda dişbudak(Fraxinus ornus), Baş ve kıç bodoslamada dut (Morus nigra), borda kaplamalarında meşe, küpeşte ve ayna ceviz,tülaniler çam ve selvi, su üstü borda kaplaması Whitebark çamı(Pinus heldreichii), bütün iç güçlendirmeler  Akasya veya yalancı akasya, armanın tamamı ladin, bütün eğeriler önce meşe kavelalarla bağlanıyor sonra vidalanıp kaplamaya geçiliyor.   

Bu tekne tümü ile geleneksel yöntem, avadanlık ve malzemelerle inşa ediliyor." 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder