3 Ağustos 2014 Pazar

ÇİN JONG'u

“… bilinmeyen nedenlerden, Rach-Gia’nın kurutulmuş karidesleri Kamboçya’ya sokulamazdı.
Benim jonk normal zamanlarda 20 ton taşırdı. Çok iyi havalarda 25, fakat lodos musonları açıktan estiğinden, sert dalgalar yüzünden 15, 17 ton taşıyabilirdi. Kurutulmuş karides torbaları pek de ağırlık yapmazdı ama açıktan açığa kimselere duyurmadan, jokumun bakımının daha iyi yapılmasına faydalı olurlardı. O da bütün Siyam Körfez'indekiler gibi çarmıhlı direkleriyle Çin usulü donatılmıştı. Öndeki küçük direği, tek kişinin palangasız basabileceği balenli, az satıhlı bir yelken taşırdı. Bu mukabil, her bir baleni çift erkek bambudan oluşan ana yelkeni abramak için altı kişi gerekiyordu. Yine de kötü havada bir Çinli yelkenini abramaktan daha kolay bir şey yoktur: bu koca sathı, rüzgarın kuvveti ya da yönü ne olursa olsun, bir kişi tek başına küçültebilirdi. Mandarı biraz boşlayınca, aynı yelpaze gibi, ilk balen kendi kendine gelip bumbanın üstüne oturuverirdi. Üstüne bir camadan daha mı gerekti? Yelpaze her balenin ucundaki palangalardan geçen ıskota sisteminin kendi kendine ayarlanmasıyla biraz daha kapanırdı.
Bu, koca bir yarasanın kanatlarını andıran büyük ve güzel Çin yelkeninin sadece iyi tarafları yoktu. Rüzgarın düştüğü zamanlardaki yalpada bütün haşmeti ile nasıl dövündüğü gözümün önüne geliyor. Yıpranmadan dolayı her üç haftada bir  değiştirilen 50-60 metre ıskotaları ile her ay yenilenen balançinaları yüzünden  iyi bir halat tüketicisiydiler. Yine kurak mevsimde her beş ayda bir, bir takım yelkeni yerdi. Çünkü yelkenler orada latanya denen, Hint adalarının bir çeşit palmiyesinden örülerek yapılırdı. Çinli tüccarlar bu malzemeyi çok ucuza, altmış santimlik kumaş şeritleri halinde satar, Hindistan cevizinden yapılmış kaba sicimlerle, Avrupa’da çuval dikmekte kullanılan eğri iğnelerle dikilerek bir araya getirmek yeterliydi. Dikmesi, grandinlenmesi, beş çift layatla balenlenmesi, bumbasını, açavelasını, balançinasının donanması, bütün mürettebatla sadece bir günlük işti. Sonra bordadan aşağı sarkıtılarak küflenmeyi önlemesi için bir gece boyunca tuzlu suyun içinde bırakılırdı. Hatta yelkenler, bir kere şafak vakti bir kere de akşam güneş batarken günde iki defa, bambudan esnek saplı kepçe gibi bir şeyle açavelanın tepesine kadar deniz suyuyla sulanırdı. Yine de yağmur mevsiminde yelkenleri üç ayda bir yenilemek gerekirdi.

./… Bütün bu birikimlerden teknelerim, Snark, iki tane Marie-Therese ve de Josuha doğdular."

Bernard MOITESSIER
Uzun yol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder